Fazla yağlarıyla başı dertte olanlar dikkat!

Geçtiğimiz günlerde Kocaeli’de yaşayan 36 yaşındaki Dilek Utar yağ aldırma operasyonu geçirdikten 24 saat sonra hayatını kaybetmişti. 89 kilogram olan Dilek Utar ikinci çocuğunu doğurduktan sonra vücudundaki fazla yağlardan kurtulmak için özel bir muayenehanede hizmet veren Estetik Cerrahisi Uzmanına gitti ve yağ aldırma işlemi için herhangi bir engeli olmadığı belirlendi. Sonrasında doktor tarafından özel bir hastanede operasyonu gerçekleştirilen Utar’ın ameliyat sonrasında fenalaştığı, yoğun bakımda tedavi altına alındığı ancak kurtarılamadığı öğrenildi. Hastaneden alınan ölüm raporunda genç kadının iç kanamadan yaşamını kaybettiği belirtilirken, Dilek Utar’ın acılı eşi kendilerine söylenenden daha fazla yağ alındığını ileri sürdü.

Erdem Hastahanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tamer Taş, halk arasında yağ aldırma işlemi olarak bilinen liposuction tekniğinin günümüzde özellikle bayanlar tarafından sıkça tercih edildiğini belirterek, bilinenin aksine bu yöntemin esas amacının kilo vermek olmadığı konusunda uyarıyor. Liposuction tekniğinin diyet ve egzersiz yöntemlerine yardımcı olmak üzere zaman zaman kilo vermek isteyen uygun kişilerde de kullanılabildiğini ifade eden Op. Dr. Tamer Taş, temel olarak ideal kiloda veya ideal kiloya yakın kişilerde, egzersizle ve diğer yöntemlerle verilmesi mümkün olmayan bölgelerdeki fazla yağ kitlelerinin alınması için kullanıldığını söylüyor. Liposuction yaptıracak kişilerin öncelikle genel sağlık durumunun iyi olması gerektiğinin altını çizen Taş, yağ aldırmanın ciddi bir cerrahi işlem olduğunu, rastgele muayenehanelerde ve tam donanımlı olmayan polikliniklerde yaptırılmaması gerektiğini söylüyor.

Liposuction Kimler İçin Uygun Değildir?

Dilek Utar isimli genç kadının yaşamını kaybetmesiyle sonuçlanan operasyonun ardından sorgulanması gereken en önemli hususun, kişinin operasyon için gerçekten uygun olup olmadığı kararına varılmasındaki ihmale yönelik olmalıdır diyen Op. Dr. Tamer Taş, “kişinin sağlıklı olması aranan ilk koşuldur. Dolayısıyla, kişinin tıbbi geçmişi ve sahip olduğu hastalıklar hassasiyetle sorgulanmalıdır. Sistemik bir hastalık durumunda ise, hastanın doktoru ve ameliyatta bulunacak olan anestezi uzmanıyla görüşülerek, işlemin yapılabilirliği ve alınacak önlemler kararlaştırılmalıdır. Kan pıhtılaşmasını etkileyen ilaçlar örneğin aspirin, işlemden en az iki hafta önce kesilmelidir. Aksi takdirde aşırı kan kaybı, kan toplanması ve aşırı morarma olabilir. Bunların bir kısmı geçici olsa da kan toplanması, yani hematom oluşumu, istenmeyen neticelere, düzensizliklere sebep olabilir. Bir takım bitkisel ürünler de kanama eğilimi yapabilir. Böyle bir durumda hastanın hekimine danışması ve bu maddelerin kullanımını kesmesi gerekmektedir. Bazı önemli hastalıklar vardır ki bu durumlarda kullanılan pıhtı önleyici ilaçlar kesilemez. Böyle bir durumda liposuction işleminin yapılmaması gerekir.” dedi.

Genellikle vücuttaki yağ hücre sayısının ergenlik çağından sonra hemen hemen sabit bir oranda kaldığını söyleyen Erdem Hastahanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tamer Taş,  yağ hücre sayısının fazla olduğu alanlarda biriken yağın diyet ve egzersize dirençli olduğunu, erişkinlerde kilo artışının genellikle yeni hücrelerin oluşmasıyla değil, var olan hücrelerin büyümesiyle gerçekleştiğini ifade ediyor. “Yağ hücresi liposuction ile emilerek uzaklaştığında söz konusu hücre tamamen yok oluyor. Ancak kalan hücrelerin de diyete dikkat edilmediği takdirde yağ depolayarak büyümeleri söz konusu olabilir; hatta eskisinden daha fazla kitle oluşturmaları mümkündür. Bu nedenle liposuction ameliyatlarından sonra egzersiz ve dengeli beslenmek çok önemlidir.” dedi.

16-80 yaş arasındaki pek çok kişinin liposuctiondan fayda göreceği düşünülse de, 18 yaşın altında metabolik dengenin tam olarak olgunlaşmadığı ve hastanın vücut ölçülerinin sabitlenmediği için bu ameliyat, 18 yaşından önce yapılmamalıdır. Çok ileri yaşlarda ise liposuction faydalı olsa bile, deneyimlerimiz genellikle ek işlemlerle cilt dokusu fazlalığının alınması gerektiğini göstermektedir.