Fransız bakan başörtüsünden rahatsız oldu

"Bu markaların tesettürlü kadınlara yönelik kıyafetler üretmesini normal ve sıradan bir şeymiş gibi görmemiz imkansız. Bu apaçık bir sorumsuzluktur. Toplumu temsil eden herkesin bir sorumluluğu vardır" ifadelerini kullanan Rossignol, tesettür modasının gelişmesinden ve yaygınlaşmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Kıyafet ve yaşam şekli arasında bir bağ olduğunu söyleyen Rossignol, "Kadın bedeninin böyle kapatılmaya çalışması beni şoke ediyor. Bu adımların hepsi kadın bedeni üzerinden kontrol sağlıyor" yorumunda bulundu.

Program sunucusunun kendi iradesiyle tesettüre giren kadınların da olduğunu hatırlatması üzerine ise Rossignol rencide edici bir yorum yaptı. Rossignol, "Ona kalırsa zamanında Amerika'da da kendi isteğiyle köleliği seçmiş 'zenciler' vardı" derken siyahi insanlar için "zenci" (negro) ifadesini kullandı.

Kadın Hakları Bakanının bu ifadeleri sosyal medyada büyük tepki uyandırdı. Kullanıcılar, Rossignol'ü ırkçılık, İslamofobi ve ayırımcılıkla suçlarken, bakana "istifa et" çağrısında bulunuldu.

Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin partisi Cumhuriyetçiler'den vekil Nathalie Kosciusko-Morizet da bakana destek vererek başörtüsünün ve tesettürün kadını silikleştirdiğini iddia etti.

Kosciusko-Morizet, "Başörtüsü, kadını silikleştirmek, bireysel özelliklerini ortadan kaldırmaktır" yorumunda bulunarak, Rossignol'un sözlerine katıldığını belirtti.

Tesettür modası üzerindeki tartışma Rossignol'ün dün İngiliz markası Marks&Spencer'ın artık tesettürlülere yönelik tasarımları satacağını duyurmasına ilişkin attığı bir tweetten sonra başladı.

Rossignol, markaya ilişkin yapılan haberde "mutaassıp" ifadesinin kullanılmasına tepki göstererek, "Mutaasıp moda nedir? Diğerleri ne oluyor terbiyesiz moda mı?" tweetini atmış, paylaşımının ardından da bir televizyon kanalı tarafından programa davet edilmişti.

İtalyan moda devi Dolce&Gabbana, Japon markası Uniqlo ve H&M geçtiğimiz günlerde tesettürlülere yönelik tasarımlar satmaya başlamıştı.