HAMAS heyeti Mısır'da ateşkes görüşmeleri için temaslarda bulunuyor

HAMAS'ın önemli isimlerinden oluşan bir heyet, ateşkes ve esir takası anlaşmasına ulaşmak amacıyla bugün Mısır'ın başkenti Kahire'ye gitti.

Güvenilir kaynakların "El Arabi El Cedid" sitesine aktardığı bilgilere göre, Türkiye'nin arabuluculuğunda başlayan Kahire ile HAMAS arasındaki müzakere kanalları, geçen hafta Ankara'da gerçekleşen görüşmeler sonrası yeniden açıldı. Bu görüşmelerde HAMAS heyeti, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve diğer yetkililerle bir araya gelmiş, Gazze'de ateşkesin sağlanması için yapılabilecekler değerlendirilmişti.

Türkiye'nin resmi talebi üzerine Fidan'ın geçen cumartesi günü Mısır'a yaptığı ziyaret sırasında darbeci Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşerek HAMAS ile yeniden iletişimin sağlanması yönündeki desteğini ilettiği bildirildi.

Mısır tarafının da bölgesel aktörlerin baskıları ve Filistin sahasındaki karmaşık siyasi ve askeri durumun etkisiyle HAMAS heyetini Kahire'de kabul etmeye hazır olduğu kaydedildi. Bu girişim, Gazze'deki soykırımın durdurulması ve insani yardımın bölgeye ulaştırılmasını kolaylaştırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

HAMAS ise daha önce yaptığı açıklamada, ateşkesin sağlanması için esneklik ve yapıcı tutum sergilediklerini, savaşın durması ve işgalcilerin çekilmesi için tüm adımları atmaya hazır olduklarını belirtmişti. Öne çıkan konular arasında, tüm esirlerin toplu şekilde serbest bırakılması da bulunuyor.

Bu müzakere çabaları, siyonist rejimin Gazze'deki topyekûn işgal planını açıkladığı bir döneme denk geliyor. İşgal hükümeti, Gazze kentininin nüfusunu güneye sürerek kuşatma altına almayı ve şehirde kapsamlı kara saldırıları yapmayı içeren askeri planlarını yürürlüğe koyduğunu duyurdu.

Siyonist rejimin başbakanı Benyamin Netanyahu'nun güvenlik kabinesinin onay verdiği plan, şehirde tam kontrolün aylar süreceğini ve altıdan fazla askeri tugayın katılımıyla gerçekleştirileceğini içeriyor.

Plan kapsamında, Gazze'de yaklaşık bir milyon kişilik nüfusun, güneydeki Han Yunus çevresinde oluşturulacak "toplama merkezlerine" zorla yerleştirilmesi, insani yardım dağıtım noktalarının kurulması ve ardından kara saldırılarına başlanması hedefleniyor. Bu sürecin bir buçuk ay kadar devam edeceği belirtiliyor.