İDEV'den eğitim yılı değerlendirmesi: Eksiklikler tamamlanamasa da minimize edilebilmeli
İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Başkan Yardımcısı Fatih Taş, pazartesi günü itibariyle başlayan yeni eğitim öğretim yılıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığınca bu sene hayata geçirilen kılık-kıyafet uygulamasını desteklediklerini, karma eğitimde öğrenci ve velilerin taleplerinin dikkate alınması gerektiğini belirten İDEV Başkan Yardımcısı Taş; öğretmen atamaları konusunda öğretmenlerin ücretli, sözleşmeli ve kadrolu diye kategorize edilmesinin doğru olmadığını, her yıl yenilenen hizmetli istihdamı konusunun bakanlıkça yapılacak atamalarla çözülebileceğini dikkat çekerken Gazze'de ki eğitim sorununa yönelik başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere halklarında gerekli katkıyı sunması yönünde çağrıda bulundu.
"Kılık kıyafet uygulamasında Bakanlıkla hemfikiriz"
Konuşmasına "Bu eğitim yılının özellikle başarı anlamında öğrencilerin eğitimden öğretimden en iyi şekilde verim alma adına hayırlı bir yıl olmasını diliyoruz." temennisiyle başlayan Taş, "Türkiye'de eğitim çok büyük bir kitleyi kapsıyor. Yaklaşık 18 milyon öğrenci, 2 milyona yakın öğretmenin yanında bu öğrencilerin velilerini düşündüğümüzde neredeyse 30-40 milyonluk bir kitleden bahsediyoruz. Eğitim sadece formel olarak okulda öğretim gören öğrencilerle sınırlı değil; aynı zamanda aileler, eğitimciler ve paydaş kurumlarımız birer bütündür. Eğitim süreci her başladığında bir takım sorun ve sıkıntıları dile getiriyoruz ama en başından itibaren öğrenci merkezli eğitimci ve velilerin katıldığı çoklu bir sistem içerisinde en iyi şekilde nasıl verim alınabiliyorsa o yöntemler denenmelidir." dedi.
Bu yıl hayata geçirilen kılık kıyafet uygulaması hakkındaki görüşlerini paylaşan Taş, "Muhakkak ki Türkiye'de eğitimin birçok sıkıntısı var. Bu yıl Bakanlığın almış olduğu kararlar oldu. Aslında bu kararlar pek radikal kararlar değil, daha önce yapılagelen uygulamalardır. Mesela kılık kıyafet mevzusu. Eleştirilen ve desteklenen tarafları var ama biz eğitimciler olarak öğrencilerin temiz, düzgün bir kıyafet içerisinde olmasını düşünüyor ve bu konuda Bakanlıkla hemfikiriz. Muhakkak teknik anlamda bazı sıkıntılar oldu. Okulun ilk günlerinde kıyafet ticareti yapan, kıyafetleri temin etme noktasında velilerin yaşadığı sıkıntılar olabilir ve bunlar lokal sorunlar olarak gözükebilir ama nihayetinde iş düzene girdikten sonra kılık kıyafet öğrencilerin eğitimi açısından faydalı olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Karma eğitimi istemeyen ailelerin talepleri karşılanmıyor"
Değerlendirmelerinde Karma Eğitim konusuna da dikkat çeken Taş, "Milli Eğitimin karma eğitim mevzusu var. Bu özellikle karma eğitimi istemeyen ailelerin taleplerinin karşılanmadığı bir sistem olduğu aşikâr. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıklamaları, toplanan eğitim şuraları veya paydaş kurumların yaptığı çalışmalarla gündeme gelmeye devam ediyor. Bizce de karma eğitimin varlığı bir gerçekliktir fakat karma eğitim olmayan okulların olması da alternatiflik bazında önemlidir. Dolayısıyla bakanlığın acilen bu konuda veli ve öğrencilerin taleplerini rasyonel bir çerçevede çözüme kavuşturması gerekir." şeklinde konuştu.
Öğretmen atamalarıyla beraber öğrenci ve bölgesel eğitim farklılıklarının kalite sorununun olduğunu sözlerine ekleyen Taş, eğitimde sorunlar sıfıra indirilemese de minimize edecek birtakım çalışmalarının olması gerektiğini vurguladı.
Taş, "Türkiye'de okullaşma sorunu da var. Bazı okulların öğrenci sayısının aşırı olması ve rağbet görmesiyle sınıf mevcutlarının 50-60'a dayanması da bir problemdir. Özellikle deprem bölgesinde yıkılan okulların yerine yapılanların henüz yeteri düzeyde olmaması hususunda bakanlığın elinden gelenin fazlasını yapması gerektiği yönünde tavsiyemiz var. Çünkü özellikle şehir merkezi ve büyük illerde 4-5 bin mevcutlu okullar var. Gittikçe bir iyileşme olsa da bu eğitim sistemimizin önemli meselelerinden biridir." diye belirtti.
"Bakanlık, öğrenci sayısını göz önüne alarak açacağı kadrolarla hizmetli sorununu çözmeli"
İŞKUR üzerinden yapılan hizmetli alımlarınada değinen Taş, şu ifadelere yer verdi:
"Eğitim sistemi içerisinde önemli meselelerden biri de okulların temizlik problemidir. Her sene başında bu konu gündeme geliyor. Bakanlığın bazı okullarda hizmetli tahsis etmesi, bazı okulların bundan mahrum kalması, bakanlık ve müdürlüklerin İŞKUR üzerinden hizmetli tahsis etmesi mevzusu bir türlü oturtulmadı. Bazı bin veya bin 500 öğrencili okulda çalıştırılan sadece bir hizmetlinin bütün binada hijyeni sağlaması ve gerekli temizliği yapmasının imkânı yok. Bu konuda da paydaş eğitim kurumları olarak çoğu defa açıklamalar yapıldı. Biz İdeal Eğitim Vakfı olarak okullardaki hijyen ve temizlik ihtiyacının acil olarak giderilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda okul idarecileri kendi yöntemleriyle sorunu çözmeye çalışarak velilerden bağış adı altında para toplasa da bu kez okul idaresi ile veli karşı karşıya geliyor. Bu noktada köklü çözüm bulunması gerekir ki bu da zor bir şey değil. Bakanlığın okuldaki öğrenci sayısını göz önüne alarak açacağı kadrolarla bu meseleyi çözmesi gerekiyor."
"Ücretli öğretmenlik insani bir vasıf olmadığı gibi konulduğu pozisyon da insani bir duruş değildir"
Eğitimin bir diğer meselesinin de öğretmen yetersizliği olduğunu ve son yıllarda öğretmen atamalarında bayağı azalma görüldüğünü dile getiren Taş, "Bakanlık tarafından yapılan açıklamalarda kadro doluluğundan söz ediliyor. Özellikle şehir merkezlerinde kadroların dolu, taşralarda boşlukların fazla olması nedeniyle eğitim sendikaları bu işin çetelesini tutuyor ve 'bu kadar öğretmen ihtiyacı var' deniliyor. Fakat bir yandan da bakanlık ve müdürlükler açıklama yaptığında birçok öğretmenin norm fazlasına düştüğü belirtiliyor. Aslında burada da bir planlama hatası var. Öğretmen açığının ücretli öğretmenle giderilmiş olsa da bizler öğretmeni ücretli, sözleşmeli, kadrolu kavramlarıyla birbirinden ayrıştırılmasını da çok doğru bulmuyoruz. Bunlarda kavramsal bazı hatalardır. Nihayetinde her bir öğretmen belli bir eğitimden geçmiş, formasyon almış ve bir yeterlilik düzeyine sahiptir. Bunun da çözüme kavuşturulması gerekir. Çünkü özellikle ücretli öğretmenlik insani bir vasıf olmadığı gibi konulduğu pozisyon insani bir duruş da değildir." ifadelerine yer verdi.
"Gazze'de 2 yıldır aksayan eğitim sorunu gündeme getirilmeli"
Türkiye'deki eğitim sorunlarının yanında Gazze'de yaşanan katliam ve soykırımlarda oradaki öğretmen ve öğrencilerin durumunu masaya yatıran Taş, gerek bakanlık gerekse halk nezdinde gerekli desteklerin yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Taş, "Bir yandan Türkiye'deki eğitim sorunlarını konuşur ve çocuklarımızın eğitimine destek olmaya çalışırken diğer taraftan dünyanın çeşitli yerlerindeki eğitim seviyeleri ile kıyaslıyoruz. Halbuki Gazze gibi 2 senedir gündemimizde olan bir mevzu var ve dünyanın herhangi bir coğrafyasında eğitim sürecinin aksaması bizleri rahatsız etmesi gerekir. Gazze'de 2 milyondan fazla insan muhasara altına alınmış. Eğitim kısmına baktığımızda okulların yüzde 90'ı harap olmuş, Gazze'deki yaklaşık 800 bin öğrenci eğitimden mahrum kalmış, yaklaşık bin öğretmeni şehid olmuş ve dünya buna sessiz kalıyor. İdeal eğitim vakfı olarak bunun gündeme getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Millî Eğitim Bakanlığının eğitim alanında neler yapılabilir noktasında bir plan-program koyması açısından fikir beyan ediyoruz. Türkiye'yi güçlü bir ülke olarak tabir ediyoruz ama eğer bu güç paylaşılmazsa bu vicdanla ne kadar yaşayabiliriz. Dolayısıyla eğitim öğretim yılı başında Türkiye'deki öğretmen, öğrenci ve velilere hayırlı bir sezon geçirmelerini dilerken bir yandan da Gazze için dua ediyoruz. Elimizden geleni yapmamız noktasında da halkımıza çağrıda bulunuyoruz." dedi.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.