İMKON: "Kamu Müteahhitleri, fesih ve fiyat farkı kıskacından kurtarılmalıdır"
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı ve TOBB Türkiye İnşaat Müteahhitleri Meclisi Başkanı Tahir Tellioğlu yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
Yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla ülkemiz ekonomisinde birçok kez tek başına kaldıraç görevini üstlenerek Türkiye ekonomisini şahlandıran inşaat sektörü, 250 alt sektörü ve istihdam ettiği 3 milyona yakın vasıflı, vasıfsız kişiyle ülkemiz ekonomisinin adeta lokomotif sektörü olmuştur.
Son 5 yıldır Türkiye’de müteahhitlik sektörünün yavaş yavaş sürdürülebilir olmaktan çıktığını, birçok kez ilgili yetkililere geçmiş dönemlerde aktarmamıza rağmen; gerekli tedbirlerin alınmayıp, bugün gelinen noktada sektörün kaderine terk edilmesi ülkemiz ekonomisinin geleceği açısından doğru olmamıştır.
Buna bağlı olarak durağanlaşan piyasanın ve döviz kurlarının yükselmesi ile aşırı artan başta demir ve diğer inşaat malzeme fiyatlarının yükselişi müteahhitlik sektörünü adeta kilitlemiş, sektörü büyük bir krize ve piyasaları daralmaya sürüklemiştir.
Bugüne kadar tüm ilgililere, yetkililere ve Hükümetimize sektörün yaşadığı sorunları ve son fesih ve fiyat farkı kıskacını aktardık. Hükümetimizden ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan bir an önce bu duruma el atmasını, aksi takdirde şu ana kadar sektörde batan müteahhit sayısının yaklaşık % 20’ye yaklaştığını, bu şekliyle yıl sonunu bulmadan, sektörün % 30’nun daha batma riskiyle karşı karşıya kalacağının endişesini taşımaktayız.
Hükümetimizin zorda olan müteahhitlere eşit ve adil bir şekilde; durumunu toparlayabileceklere fiyat farkı vererek işini devam ettirip kurtarmasını, fiyat farkı kararnamesinin bir an önce çıkarılmasını, süre sıkıntısı olanlara cezasız ek süre vermesini, işe başlamamış veya yeni başlamış aciliyeti olmayan işlerin tasfiye sorununu yasal düzenlemeyle çözmesini, zorunlu tasfiyelerin hızla yapılmasını, son 3 aydır kriz ve zamlardan dolayı işe başlayamamış veya iş yapmak istemeyen firmaların yanmış olan teminatlarının iadesini ve yasaklılıklarının kaldırılmasını bu düzenlemelerle batma riski taşıyan kamu müteahhitlerinin kurtarılmasını önemle arz etmiştik.
Bugünlerde; Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan 05/01/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na eklenen geçici 4. maddeyle ilgili zor durumda olan inşaat sektörünün sorunlarını çözecek görüş ve önerilerimiz:
- 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre 30/09/2018 tarihinden önce ihalesi ve 4735 sayılı kanuna göre sözleşmesi yapılan işler, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, bu kapsamda irat kaydedilmeden ihalelerden yasaklanmamak suretiyle söz konusu inşaat işleri fesih ve devir edilir.
- Söz konusu işler 30/09/2018 tarihinden önceki işleri kapsar. NOT: Teklifteki tarih, yakın tarih gibi görünebilir ancak bazen yapılan ihalelerin nihai sonuçlanmaları ve sözleşme ile imza altına alınmaları iki ayı bulabiliyor.
- 30/07/2018 tarihinden bu yana sadece malzeme fiyat artışlarını gerekçe göstererek işi yapamayacağına kanaat edip daha büyük zararlara sebep vermemek için işi bırakıp teminatı irat kaydedilenlere teminatlarının iadesi ve ihalelerden yasaklılıklarının kaldırılması (söz konusu işler belirtilen tarih aralığında kendi kusurlarından dolayı ilgili idarelerce yaptırıma muhatap olanları kapsamaz.)
- Söz konusu işlerin fesihleri, tamamen idarenin inisiyatifine bırakılmamalı, fesih şartları kanunla belirlenmelidir.
- Söz konusu işlerde esas talebimiz; gerek yüklenici gerek kamu menfaati açısından makul seviyede (TEFE-TÜFE) oranınca fiyat farkı verilerek işlerin bitirilmesi, feshedilen işlerin daha sonra iki kat fiyat farkı verilerek tekrar yaptırılmasının devlete maliyeti daha pahalıya mal olacağı gibi, hizmet ve zaman kaybı oluşturacaktır. Fesih olmayan, devam eden işlerle ilgili olarak (4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri) yükleniciye TEFE-TÜFE oranında fiyat farkı ödenmesi kararnamesi çıkartılması.
- Devir işlerinde KİK payı ve karar pulunun da alınmayacağı açıkça belirtilmelidir.
- Tasfiye edilen işlerin sözleşmesi aşamasında ödenen vergiler kalan işlere oranla iade edilmeli, fesh edilen işlerde yapılan imalatlar, puantaja göre değil, yerinde tekrar değerlendirilerek gerçek imalat seviyesine göre belirlenmelidir.
- Aciliyeti olmayan, fiyat farkı verilmeyen yüzdesi düşük imalat seviyesinde tasfiye edilen işler, kamu maliyesi menfaati açısından, makul fiyat farkı verilmemesi gibi durumlar dikkate alınarak fesihten hemen kısa bir süre sonra % 30-50 arasında fiyat artışı ile yeniden ihale edilmesi mağdur olan eski yüklenici ile kamu vicdanını inciteceğinden dolayı, tasfiye tarihinden sonra bu işler en az 24 ay geçmeden tekrar ihaleye çıkartılmamalıdır.
- Ağustos ayı ve devamında döviz spekülasyonundan dolayı kamu taahhüdü olan tüm müteahhitlerin piyasada oluşan istikrarsızlık nedeniyle bir kısım malzemeleri bulamamaları, aşırı zamlar, kamudan alacaklarını zamanında tahsil edememelerinden kaynaklı finansal sıkıntılardan dolayı oluşan bir kısım aksaklıklar, işin zamanında teslimi ile ilgili hem müteahhitlerimizi hem de idareleri zor durumda bırakmıştır. Bundan dolayı başka hiçbir sebebe bakılmaksızın idarelerle yapılan sözleşmelere bu sebepten mağdur olan firmalara 90 takvim günü ek süre verilmelidir.
- Özel sektörde kat karşılığı süre sınırlı iş yapan müteahhitlerin de 9. maddede belirtilen gerekçelerden dolayı mağdur olduklarını, sözleşmelerin sürelerine bakılmaksızın arsa sahipleri ve konut teslim sözleşmelerinde belirtilen süreye ek olarak ceza-i müeyyidesiz 12 ay ek süre verilmelidir.
Tellioğlu, “8 başlıkta arz ettiğimizi inşaat sektörüne ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. 8 başlıkta arz ettiğimiz sorunların bir an önce yasalaşması ve yürürlüğe girmesi sektör adına en büyük arzumuzdur” diye konuştu.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.