İsam Beşir: Amerika barışın hamisi değil siyonistlerin koruyucusudur
Kudüs ve Filistin Komisyonu ve Dünya Müslüman Âlimleri Birliği tarafından organize edilen "Gazze'nin Minarelerinden Yükselen Çağrı" başlığı ile "Birinci Türkiye Âlimler Konferansı" dünyanın birçok ülkesinde ilmi heyet temsilcilerinin katılımı ile İstanbul'da devam ediyor.
Konferansta bir konuşma yapan Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İsam Beşir "Bu konferanstan, yalnızca kınama ile yetinmeyip, hedeflediğimiz amaca ulaşacak gerçek sonuçlarla çıkmayı umut ediyoruz. Yürekleri acıtan bir durumdur ki, bazı hükümetlerin Gazze’ye yardım etmede yetersiz kalması, sınır kapılarını kapatmaları ve düşmanla normalleşmeye devam etmeleridir. Ancak bundan da acı olan, beşinci kolun sesidir. Bu ses, direnişi yıkımın sorumlusu ilan eder, aciz kalanlara mazeret arar, safları bölmeye çalışır. Bu, şer'î bilinci çarpıtma ve cihat kapısını sulandırma girişimidir. Oysa cihat, Kur'an'a ve sahih sünnete dayalı olarak kitaplarımızda hep var olmuştur. Bu normalleşme süreci, ümmetin cesur direnişine olan inancını sarsmayı ve merkezi davasına olan desteğini zayıflatmayı hedeflemektedir." dedi.
Âlimlerin Gazze'ye destek veren fetvaları, ümmetin vicdanını dirilten samimi âlimlerin fetvası olduğunu belirten Beşir, "Bu nedenle, bu dürüst fetvaları desteklemeli ve sahiplerine arka çıkmalıyız. Çünkü bu fetvalar, direnişi desteklemekte önemli bir rol oynar. Aynı zamanda, hangi zayıf fıkhî görüşe ya da münferit tarihî olaya dayandırılırsa dayandırılsın, normalleşmeyi meşrulaştıran fetvaları da ifşa etmeliyiz. Bu fetvalar geçersizdir. Bu, âlimlerin en şerefli görevlerinden biridir: Bilincin çarpıtılmasına karşı durmak, hakikati ortaya koymak. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) 'bu ilmi her nesilde adil olanlar taşır. Onu cahillerin tahrifinden, batıl ehlinin uydurmalarından ve aşırıların tevillerinden korurlar' diye buyuruyor. Bu hadiste belirtilen üç özellik de, ümmetin bilincini bu fetvâî normalleşme yoluyla çarpıtmaya çalışan kimselerde açıkça görülmektedir. Bu, günümüzdeki en tehlikeli normalleşme türüdür. Birliğin fetva komisyonunu isabetli fetvalarından dolayı takdir ediyoruz. Artık yapılması gereken, bu fetvaların hayata geçirilmesi ve çatışmanın mahiyetiyle ilgili yanlış anlayışların düzeltilmesidir." diye konuştu.
Mescid-i Aksa ve Kudüs davasının yalnızca Arapların veya Filistinlilerin değil tüm Müslümanların davası oluğunu hatırlatan Beşir, "Yanıltıcı algılardan biri de, Amerika'nın 'barışın hamisi' olduğudur. Gerçek şu ki, Amerika siyonist yapının koruyucusudur. Parayla, silahla, medyayla ve BM'deki vetosuyla… Ayrıca, 'bu yapı yenilmez!' söylemi de gerçeği yansıtmıyor. Aksine, birçok alanda ve yöntemle mağlup edilmiştir. 9 haçlı seferinden sonra insanlar, 'haçlılar yenilmez' dediler ama Allah, ümmete Nureddin Zengi'yi ve Selahaddin Eyyubi'yi gönderdi ve haçlıları mağlup ettiler. Moğol istilasından sonra, insanlar 'tatarlar yenilmez!' dediler ama Allah, Sultan Kutuz'u gönderdi ve o zalimleri yendi. Bugün ise 'siyonistler yenilmez!' diyorlar ama Allah, Aksa Tufanı'nı gönderdi ve onların ayaklarının altını titretti. Âlimlerin sorumluluğu; bilinçlendirme, seferberlik ve katliamı durdurmak için İslami hükmü beyan etmektir. Aksa Tufanı bize, 'umutsuzluk yok, yeis yok, başarısızlık yok' şeklinde haykırdı." şeklinde konuştu.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.