Kemalistlerin Çocuk Parkı Hazımsızlığı!

Biz “Kemalizm diye bir din vardır” dedikçe bazıları tepki gösteriyordu. Son gelişmeler bizi haklı çıkardı.

Son gelişmeler derken Anıtkabir'in bahçesine yapılan çocuk parkı ve ona gösterilen tepkilerden söz ediyorum.

Biliyorsunuz bu memlekette “Mimarlar Odası” diye bir kurum var ve bu kurum inanılmaz derecede muhafazakâr. Her türlü değişim ve gelişme karşısında sözlük dağarcıklarında “hayır!”dan başka bir kelimeye sahip değiller.

Trafiğe lanet okurlar; ama köprülere, tünellere, havaalanlarına külliyen karşıdırlar.

Bir de bu kurumun “malzemeyi gözünden tanımak” gibi bir meziyeti var!

Meseleyi bir örnek üzerinden izah edelim:

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ilim adamlarına bir iftar yemeği verilmiş ve hem orucu hem ilim adamlarını hem de yemeği hazmedemeyen Mimarlar Odası bu yemekte kullanılan masa için 240 bin lira masraf yapıldığını iddia etmişti.

Yapılan resmi açıklamayla masrafın 4600 lira olduğu belirtilince Mimarlar Odası yine itiraz etmiş, buram buram bilim ve çağdaşlık kokan şu açıklamayı yapmıştı: “Biz malzemeyi gözünden tanırız.”

İşte bu “malzemeyi gözünden tanıyan” kurum, Anıtkabir'e çocuk parkı yapılmasına tepki gösterirken de ilginç ifadeler kullanmış:

“Anıtkabir, anı mekânıdır, saygı mekânıdır. Tasarım sürecinde, Aslanlı yolda yere döşenen taşlarla, kafanızı yerden bile kaldıramayacağınız bir tasarım kurgulanmıştır.”

Evet, oradan geçerken “başınızı bile yerden kaldırmamanız” gerekiyormuş.

Siz bakmayın öyle tasarım masarım ifadelerine. Oraya giderken bir dinin ritüelini yerine getiriyorsunuz.

Tabii bu ultra post modern bir din olduğu için ancak çağdaş kelimelerle ifade edilebiliyor.

Şimdi kalkıp “Cami bahçelerine de çocuk parkları yapılıyor” diye itiraz etmeyin.

Geri kalmış düşünceleriniz size kalsın.

Biz burada ultra post modern bir dinden söz ediyoruz.

Neyse biz gelelim işin sonuna.

Mimarlar Odası öncülüğünde taarruza geçen Kuvayı Milliye güçleri, pardon Kökten laik Şort Tugayı ve bileşenleri, Anıtkabir bahçesinde bulunan çocuk bahçesini ani bir taarruzla yerle yeksan ettiler.

Böylece “sathı müdafaa” başarıldı ve “memleketin dâhilinde iktidara sahip bulunan” düşman “şimdilik” püskürtüldü.

Ama her şeye rağmen ortada ciddi bir problem var.

Çocuk parkı tam 5 aydır oradaymış ve nedense kimse fark edememiş!

Bu ne demek biliyor musunuz?

Ya 5 aydır bu Kemalist taifeden kimse Anıtkabir'e gitmemiş ya da ibadetteki huşu unutulmuş!

İkisi de facia…