Kurban yaklaştırır, tatil uzaklaştırır!
İslam’ın iki bayramından biri olan Mübarek Kurban Bayramına girmenin sevincini yaşıyoruz. Bayram kelimesinin aslı Farsça “bazrâm” veya “bezrem” kelimesi, sevinç ve eğlence günü manasına gelir ki Arapça’sı “iyd" Kurban Bayramı ise (Arabça: عيد الأضحى İ’d-ul Udhe'dir.)
Ramazan ve Kurban bayramları Hicretin 2. yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Kurban Arabça da 'Ke-ru-be' kökünden gelir. Manası yakınlık, yakınlaşmadır.
Kurban Bayramı denildiğinde; bayramlaşma dışında iki önemli ibadet öne çıkar. Biri, Dinimiz İslam'ın şartlarından olan Hac ibadeti, diğeri ise adını verdiği kurban ibadetidir.
Bayram insanları kaynaştırıp bir araya getiren en güzel vesilelerden biridir. Aile büyükleri, akraba ve dostlar ziyaret edilerek bir araya gelme fırsatı oluşturur. Bu açıdan bakıldığında bayramlar sıla-i rahim için birer fırsattır. Ancak son zamanlarda özellikle hayat şartları bahanesiyle bayramlar tatile gitmek ve tatil yapmak için özendirilmeye ve dayatılmaya başlandı. Bu yetmezmiş gibi “bayram fırsatları” ve “bayram kredisi” gibi bayramın ruhuna tamamen aykırı ve İslam inancını sabote eden projeler halka özendirilerek sunulmaktadır. Bu anlayış; dinimizin lütfu olan bayramların dini birer hikmet ve rahmet kaynağı yönünü unutturarak, tamamıyla turizm ve tüketim festivaline çevirme amaçlıdır.
Bayramları inanç ve geleneklerimize uygun olarak aile büyüklerimizin yanında geçirmeliyiz. Bütün dost, akraba ve komşuları ziyaret ederek yılda iki defada olsa hasret gidermeliyiz.
Tatil cenneti olan Türkiye’de ikide bir Hükümetin bayramlarda 10 gün tatil yaptırması krizde olan turizm sektörünü kurtarma amaçlı olsa da, büyükşehirlerde oturanlar için bu memleketlerine giderek akrabaları ile bayram geçirme amaçlı fırsata dönüştürülebilir.
Kurban, ALLAH’a yaklaşmaya vesile olmakla beraber toplumsal açıdan da birçok faydaları vardır. Toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutma konusunda önemli bir rol üstlenmektedir. Kurban ibadetinin faydaları sadece sosyal yardımlaşma ve mali bir yardım olarak düşünülmemelidir. Kurban; kesilecek sıradan bir hayvan değil, ALLAH’a yakınlaşmak için sunulan bir armağandır. Bu sebeple, her gün binlercesi kesilen hayvanları görmeyip, kurban kesmeyi eleştirmek hiçbir şekilde iyi niyetle bağdaşmaz.
Kurban, Allah yolunda infak ve paylaşma bilincimizin göstergesidir. Kurban, muhtaçların, fakirlerin, garip ve kimsesizlerin yüzünü güldürmektir. Bayram yapamayanları bayram sevincine ortak etmektir. Rabbimize yaklaşırken aynı zamanda komşularımıza, akrabalarımıza, eş ve dostumuza, hâsılı birbirimize de yakınlaşmaktır kurban. Bu yönüyle kurban, adını bile duymadığımız nice ülkelerde daha önce hiç görmediğimiz, tanımadığımız kardeşlerimize uzattığımız bir yardım eli ve kardeşlik dokunuşudur.
Bilindiği üzere ALLAH'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan ihlas ve iyi niyettir. ALLAH Teâla ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlas esastır: "Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları ALLAH'a ulaşır. Fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır...'' -Hac Suresi: 37-
Anlamı yaklaşmak-yakınlaşmak olan kurban, ALLAH için her şeyinden, en önemlisi de nefsinin bencil istek ve tutkularından arınmak olduğunu ve bayramlarımızın sosyal dayanışma ve kardeşliğinin en güzel örnekleri olduğunu unutmayalım.
Yine Kurban Bayramında kurban eti dağıtırken vahşice şehid edilen Yasin Börü ve arkadaşlarını da yâd edelim. Onlar adına düzenlenen “Yasin Börü'nün ulaştıramadığı kurban etini siz ulaştırın” kampanyalarına destek olalım.
Son olarak! Bayram sevincimizi gönlümüzce yaşayalım. Ancak İslam coğrafyasında Müslümanlara yaşatılan zulmü ve orada yaşayanların acılarını, sıkıntılarını yüreklerimizde hissedelim. Hiç değilse en azından onlar için dualarımızı esirgemeyelim.
Selam ve dua ile hayırlı bayramlar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.