Udhiyye & Kurban
Allah'a "yaklaşmaya vesile" manasına gelen kurban, terim olarak "belirli bir zamanda, belirli şartlara uygun hayvanı boğazlamak" diye tarif edilir. İşte böyle boğazlanan hayvana udhiyye denir. Yani kurban.
Kurban denilince tarihte akla ilk gelen her ne kadar ilk "katl" olayıyla anılmış olsa da, Kabil ile Habil kardeşler gelir. Evlenmek istedikleri aynı kız kardeş hakkında anlaşmazlığa düştükleri zaman, babaları Hz. Adem, isteklerine ulaşmak için Allah'a birer kurban takdim etmelerini ister. Yalnız buradaki gözümüze çarpan bir hayvanı kesmek değil de, sadece takdim etmektir. Ve meşhur olan bu olayda davar sahibi Habil semiz bir koyunu takdim eder. Gökten bir ateş inip kurbanını yiyerek kabul olunduğuna delalet eder. Kabil ise mahsulün kötü kısmından bir demet takdim eder. Ve gökten inen o ateş o mahsulü yerde bırakarak, kabul edilmediğini ortaya çıkarır (Maide/27). Takdim ettikleri bu kurbana göre muamele yapılır.
Ayrıca bütün dinlerde bir şekilde kurban ibadetinde, kesilen hayvanların üzerine ancak Allah'ın adının anılması şartı (Hac/34) getirilmiştir. Ancak bu durum Yahudilik ve Hıristiyanlıkta biraz farklı lanse edilmiştir. Güya İsa (a.s)'ın göğe yükseltilmesi, insanoğlunun asli günahına karşı BABA-nın oğlu İsa'yı kurban olarak feda etmiş gibi benimsetilmiştir.
Asıl kurban denilince akla gelebilecek isim şüphesiz ki Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme imtihanıydı. 86 yaşında Allah'ın ona bahsetmiş olduğu İsmail'i rüyasında kurban ettiğini gördükten sonra, gerçekleştirmek üzereyken gökten bir nida inmiş: "Ey İbrahim! rüyayı gerçek yaptın. Şüphesiz ki bu apaçık bir imtihan idi. Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik” (Saffat/104-107). Tam o anda kaya oyuğundan meleyerek bir koç çıkıp gelir. Ve İbrahim (a.s) bu koçu kurban eder. Böylece Hz. İsmail kurban edilmekten kurtulur. Bir rivayete göre bu gelen koç Habil'in takdim etmiş olduğu ve kendisinden kabul edilmiş olarak cennette tutulan kurbanıydı. Bu olaydan başka kurban olayını peygamber efendimizin dedesi Abdulmuttalib'in oğlanlarından bir tanesini kurban edeceğine dair verdiği sözü gerçekleştirmek üzere oğlu Abdullah'ın çıkması. Daha sonra 10 deve ve Abdullah arasında çekilen kura sonucu 100 devede okların develere çıkması sonucu Abdullah da kurban edilmekten kurtulmuştu.
İsmail ve Abdullah'ın kurban edilmekten kurtarılıp yerine hayvan kurban edilmiş olmasından sonra dinimizde ilk olarak kurban konusu "Öyle ise Rabbin için namaz kıl ve kurban kes." (Kevser-2) ayetiyle karşımıza çıkıyor. Bu ayetten sonra peygamber efendimiz birçok hadisinde ya emretmiş ya da tavsiye etmiştir. "Ey insanlar! Her sene, her ev halkına kurban kesmek vaciptir." (Tirmizi) Bizatihi kendisi de kurban kesmeyi hiç bir zaman terk etmemiştir. Tarih olarak 624 yılında Medine'de Peygamber Efendimiz cemaate kıldırdığı ilk kurban bayramı namazının ardından verdiği hutbede, "Allah'a adanan kurban " konusunu işledikten sonra ilk kurban bayramı kutlanmıştır. Ve birini ümmeti birini de ev halkı adına iki kurban kesmiştir. Zeyd b. Erkam demiştir ki: Ashab sordu; "Ey Allah'ın Resulü! Bu kurbanlar nedir?" Resulullah buyurdu(sav); "Babanız İbrahim'in sünnetidir." Biz Müslümanlar olarak buradan anlıyoruz ki kurban keserken Hz. İbrahim ve Hz.İsmail'in teslimiyetini göz önünde bulundurarak Allah'a kulluk bilincinde olmalıyız.
Tabi şimdilerde kurban denilince akla İsmail yerine " YASİN" gelir. Şehit Yasin Börü 2014 yılında kurban eti dağıtırken vahşice katledilmişti. Üstelik evden çıkarken, "Baba dışarıda çok fakir insan var. Bu insanlara kurban eti dağıtmamız lazım. Ben öğleden sonra kurban eti dağıtmaya gideceğim" diyerek bir nevi vedalaşma olan konuşmayı yaparak evden ayrılmış. Şehit olmadan önce tam bir hafta önce annesine yazmış olduğu "Merhamet, acımak, bağışlamak, şefkat göstermek, iyilikte bulunmaktır. Hz.Muhammed (sav) canlara karşı şefkatli ve merhametli..." bu notları okuyor ve annesi " O çok merhametliydi ama vicdansızlar ona hiç acımadılar. O nazik bedenini tanınmaz hale getirdiler." diyerek kurban şehidini anlatmıştır. Allah şehadetini kabul etsin. O çok sevdiği Peygamber Efendimize komşu etsin.
Kurban bayramımız mübarek olsun…