“Milli Görüş” Miadını Doldurmuştur
Rahmetli babamın değil siyasete, dünyaya bile pek meyli yoktu. Çocukluğumda “ farzet ki ölmüşüm” sözüyle tanışmış, ömrünün sonuna kadar defalarca onun ağzından bu sözün muhatabı olmuştum.
Bu denli dünyayla alakasını kesmiş babama, “galiba oyunu Erbakan Hoca’ya veriyorsun” dediğimde, karşılığı hafif gülümsemeyle onaylaması olmuştu.
Gönüle ilk tohum böyle atılmışken daha sonra oluşan çevremle Milli Görüş camiasında bu tohum fidana, çok kısa bir süre sonra da bu fidan meyve veren ağaca döndü. İnşallah meyvesi başta çocuklarım, ardından da bana tevdi edilen emanetlerde görülüyor, görülecektir. Ümidim bunların hatırına Rabbimin affıdır.
Milli Görüş işte böyle bir yer edinmiş bende.
Ancak asıl mesele, cümlelerimin bundan sonraki safhalarındadır. Bazı dostlarımın hararetle karşı çıkacaklarını, bazılarının da bana hak vereceklerini görür gibiyim.
Malumunuz olduğu üzere her şeyin bir kaderi vardır. İnsanın, hayvanın, nebatatın olduğu gibi düşüncelerin de bir kaderi vardır. Düşünceler doğar, gelişir, ölmezler ama işlevleri bir başka şekilde tezahür etmeye devam eder.
“Milli Görüş, Adil Düzen”le kasıt İslam’dı. Ancak konjonktür gereği Erbakan Hoca “Milli Görüş, Adil Düzen” dedi arkasındaki kitle de bu anlayışla kendisini son nefesine kadar destekledi. Erbakan Hocanın bu mücadelesi Türkiye ile sınırlı değildi. Müslümanın yaşadığı her coğrafyada karşılık gördü. Kendisinden sonra Türkiye’de kurulan farklı isimlerdeki partiler Milli Görüş’ün mirasından daha fazla pay kapma adına aslın kendileri olduğu mücadelesine giriştiler.
Oysa günümüzde şartlar ister Ak Parti iktidarı deyin, ister dünyanın vardığı nokta deyin ne derseniz deyin yine konjonktür gereği artık Milli Görüş diyerek İslam nizamını dolaylı bir şekilde kastetmenize gerek kalmamış, Erbakan Hocamızın rahmet etmesiyle birlikte “Milli Görüş” de miadını doldurmuş tarihimizin altın sayfalarında yerini almış, “asıl Milli Görüş biziz” söylemi de boşa çıkmıştır.
Fatih Mehmet Maçoğlu, komünistliğini haykıra haykıra önce Ovacık ilçesi daha sonra Tunceli (Dersim) belediye başkanlığını kazanıp, o logoyla koltuğa otururken, bir diğerinin sağ kulağını sol elle gösterip bununla övünmesinin zamanı çoktan geçmiştir.
Bir başka sebep; Adil Düzen, Ağır Sanayi Hamlesi gibi söylemler elbette ihtiva ettikleri anlam itibariyle çok değerli söylem ve düşüncelerdir. Düşüncelerin hayat bulması, nesilden nesile aktarılmalarının zorunlulukları sebebiyle gençlik çok önemli bir faktördür. Erbakan Hoca’nın da bu sebeple gençliğe verdiği önemi ve katettiği yolu o dönemdeki gençlerin bugün bir çok partinin bel kemiğini oluşturduklarını görmemek mümkün değil.Seçmen yaşının 18’e indiği ve z kuşağı diye adlandırılan gençliği bu sözlerin çok fazla ilgilendirmediğini, dikkatlerini çekmediğini hepimiz görüyoruz. “Milli Görüş”ün asıl devamı biziz diyen partilerin tümü bu anlamda maalesef sınıfta kalmışlardır. Bu da bize misyonla örtüşme zorunluluğu olan vizyonun asra uygun yenilenmesi gereğini hatırlatmaktadır.
İşte bu sebeple bana göre çok şeyler borçlu olduğumuz Milli Görüş söylemi amacına ulaşmış, gönüllerimize gömülmüştür diye düşünüyorum.
Güzel bir sohbete daldığım arkadaşım, “Şeriat Partisi kurmak suç mu?” diye sorduğunda tüm bunlar kafamda depreşirken zamanın ne kadar önemli olduğunu, Allah’ın ayeti kerimesinde neden asra yemin ettiğini bir kez daha anlamaya çalıştım.
Selam ve saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.