PKK'nın Kuzey Suriye hedefi ne?
Hürriyet yazarı Fikret Bila'ya göre, PKK-PYD-YPG’nin hedefi Cerablus'u alıp, Türkiye sınırı boyunca Kürt koridorunu tamamlamak ve böylece Akdeniz’e açılan bir Kürt bölgesi oluşturmak.
"Türkiye sınırdan hem IŞİD'i hem YPG'yi vurmaya başladı. Suriye’nin Cerablus-Azez hattının karşısındaki askeri varlığını da güçlendirdi. Buradan yaptığı top ve füze atışlarıyla PKK-PYD’ye bağlı YPG’nin Menbiç’ten Cerablus’a ilerlemesini önlüyor.
PKK-PYD-YPG’nin hedefi ise Cerablus’u da alıp, Türkiye sınırı boyunca Kürt koridorunu tamamlamak. Böylece Akdeniz’e açılan bir Kürt bölgesi oluşturmak. Bu hedef, PKK’nın kurmayı tasarladığı Kürdistan devletinin ekonomik ve askeri açıdan ayakta kalmasını sağlayacak nefes borusuna ulaşmak anlamı taşıyor.
Kuzey Suriye projesi ‘Büyük Kürdistan Devleti’ projesinin dört ayağından birini oluşturuyor. Türkiye’yi tehdit eden ayağı ise Güneydoğu’nun bu projenin en büyük parçasını oluşturması.
Kuzeybatı İran ve Kuzey Irak’la birlikte projenin dört ayağı tamamlanıyor. PKK bu dört ülkenin dört parçasında da siyasi ve askeri olarak örgütlü. ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesinden bu yana da hem siyasi hem askeri olarak güç kazanmış durumda.
MODEL, KUZEY SURİYE
Dört parçadaki siyasi ve silahlı örgütlerin hepsi PKK’nın Abdullah Öcalan’ın talimatıyla oluşturduğu KCK’ya bağlı. Her parçadaki siyasi parti ve ona bağlı silahlı güçler sonuçta KCK’nın bir parçası. KCK ise öngörülen Birleşik Kürdistan’ın ‘Konfederal Devleti’ni oluşturuyor.
KCK’nın Suriye ayağını oluşturan PYD ve YPG, Kuzey Suriye’de ABD adına savaşırken karşılığında bu bölgeyi kontrolleri altına aldı. Bölgedeki Arap ve Türkmen köylerine saldırarak katliamlar yaptı ve göçe zorlayarak etnik temizliğe girişti. Şimdi kontrol PYD’nin dolayısıyla PKK’nın elinde.
Kuzey Suriye’nin PKK açısından önemi, Öcalan’ın, ABD’li düşünür Murray Bookchin’in tezlerini esas alarak sahiplendiği ‘komünal’ sistemi uygulamaya geçirmeye çalıştığı bir laboratuvar niteliğinde olması. PKK-PYD, Kuzey Suriye’de özellikle kırsal alanda ‘kömün’ esaslı bir örgütlenmeye yöneldi. Bu yapı üzerine Kürdistan’ın ayaklarından biri olarak Kuzey Suriye’de ilk ‘Komün Esaslı Federasyon’u hayata geçirmeyi hedefliyor. Sonra diğer üç parçada da aynı örgütlenmeyle ‘Komünal-Konfederal Kürdistan’ı kurmak.
Kuzey Suriye PKK’nın en rahat hareket edebildiği, ABD desteğini arkasına aldığı pilot bölge niteliğinde. Bu projesinin hayata geçirip ayakta tutabilmesi için Kürt koridorunu sağlamaya çalışıyor.
'TÜRKİYE, ABD İLE İLERLEYEMEDİ'
Türkiye’nin ısrarla Cerablus-Azez arasında derinliği de olan güvenli bir bölge isteyişinin nedeni, PKK’nın bu projesini engellemek. Aksi, halde Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’den sonra Güneydoğu’nun koparılması için son bir yıldır yaşandığı gibi şehir savaşları, içten ve dıştan terör saldırılarının yoğunlaşacağını, Türkiye’nin Suriye’ye dönüştürülmesi için çaba harcanacağını biliyor.
Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması bu nedenle Türkiye’nin toprak bütünlüğünün de korunması anlamına geliyor. Tıpkı 10-15 sene önceki Irak’ın toprak bütünlüğü sorunu gibi…
Türkiye, ABD ile kendi hedefleri doğrultusunda ilerleyemedi.
'ANKARA RUSYA'YLA YAKINLAŞARAK HAREKET ALANINI GENİŞLETMEYİ HEDEFLEDİ'
Rus uçağının düşürülmesinden sonra hava gücünü kullanması da mümkün olmadı. Bu gerçeği gören Ankara, Rusya ve İran’la yakınlaşarak askeri hareket alanını genişletmeyi hedefledi. Bu yönde mesafe aldığı da anlaşılıyor.
Bu arada ABD açısından da IŞİD’e yüklenerek, denge oluşturmaya çalışıyor. Bu ortam içinde IŞİD’e yüklenip Cerablus bölgesinden güneye doğru sürülmelerini sağlamayı, boşalacak alana ise YPG yerine Arap ağırlıklı ÖSO gücünü yerleştirmeyi hedefliyor.
Böylece PKK-PYD-YPG’nin Afrin’le Kobani bölgelerini birbirine bağlayarak Kürt koridorunu tamamlamalarını önlemek istiyor.
Türkiye’nin ABD ekseninden uzaklaşıp Rusya-İran eksenine daha yakın pozisyon alması ve kalıcı olmasını istememekle birlikte Şam yönetimini bir realite olarak kabul etmesinin altında yatan amacın bu olduğu görülüyor.
Ankara’nın soruna ‘beka’ sorunu olarak bakmasının nedeni, Kuzey Suriye oluşumunun, Türkiye’nin toprak bütünlüğünün tehdit altında alacak olması."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.