Ramazan’ı bizlere seçenin ismiyle…
Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan niyazımız; ayların içerisinde seçilmiş olan bu Ramazan ayını, seçilmiş elçisinin Sünnetine uygun olarak eda etmeyi ümmete nasip eylemesi ve yeryüzünde ki mustazaf kullarına; izzet, fetih, bereket ve hayırlar vermesidir.
Allah’ın rızası=Tevhidi Bir İman+İhlas ile Amel:
Namaz, bir kurtuluş çağrısı olduğu gibi, yine oruçta günahlara karşı bir kalkan olarak, dareyn kurtuluşuna vesile olan bir kurtuluş davetidir. Şimdi: Ebedî kurtuluşu isteyenler, bu ilahî kurtuluş davetinden kurtulmaya mı çalışmalı, yoksa onun vesilesiyle kurtulmaya mı, hangisi?
Dikkat Edin:
Cinlerden şeytanlar bağlansa da, insin şeytanları bu Ramazan’da da olabildiğince özgür…
Ramazan’da Nefis Muhasebesi Yapalım:
Namaz gibi oruçta bizleri her türlü kötülükten alıkoymalı, eğer namazlarımız ve orucumuz bizleri iyiliğe yönlendirip, kötülükten alıkoymuyorsa, acil olarak kendimizi sorgulamalıyız.
Kur’an Ayını Kuransız Geçirmeyelim:
Kur’ân-ı Kerim’i tecvidli okumalıyız. Tecvid, öğrenmek çok zor değildir ve kıraatı bozmayacak şekilde açık hatalardan korunmak da farzı ayndır. Eğer şimdiye kadar bilmeyen kardeşler varsa bu Ramazan’ı bu ilmi öğrenmeye çalışmalıdırlar. Yine Kur’ân okumasını bilmeyenler de varsa, bu Ramazan’da Kur’ân okumasını öğrenmeye çalışmalıdırlar ki, bu da Allah’ın izniyle zor değildir. Allah’u Teâlâ öğrenmeyi kolaylaştırsın. Allahumme âmin.
Oruca Saygısı Olmayan Müslüman(!):
Biz bir zamanlar, oruç tutmasa bile oruca saygı gösteren ehli kitabın, oruçluların yanında bir şey yemediklerini duyardık. Öyle bir zamana eriştik ki, şimdi Müslüman olduğunu söyleyip, oruçlunun yanında kasıtlı olarak yeyip için Müslümanları(!) görmekteyiz.
Oruç Bizim İçin:
Kesin olarak iman edelim ki:
Rabbimizin bizlere ve yaptıklarımıza ihtiyacı yok.
Bizim, Rabbimize ve bize yaptırdıklarına ihtiyacımız var.
Sahabe ve Kur-an-Biz ve Kur’an:
Allah onlardan razı olsun Sahabe, Kur’ân’ı okurlarken hüzünlenir ve ağlarlardı. Şimdilerde dinlerken hüzünlenip, ağlanılıyor. Hüzünlenme ve ağlama aynı; ama arada, anlayıp-hüzünlenip-ağlamak ve ardından yaşamakla, anlamadan-hüzünlenip-ağlamak ve ardından yaşamamak gibi bir fark var.
Çocuklarımıza Dinlerini Öğretmeli ve Yaşamaları İçin Uğraşmalıyız:
Müslüman anne ve babalar! Çocuklarımız bizlere emanettir. Onlara dinlerini öğretmek ve yaşamaları için çalışmakta bizlerin görevidir. Efendimiz aleyhisselâm’ın çocuklara (üzerlerine daha farz olmadığı halde) namaz kıldırılmasını istemesi malumdur. Öyleyse bizler de, çocuklarımıza namazı öğretmeli ve de kıldırmalıyız. Yine aynı şekilde orucu da öğretmeli ve Ramazan’da (gücü yetenlere de, teşvik ve tavsiye ile) tutturmalıyız. Unutmayın ağaç yaş iken eğilir.
Unutmayacağız:
Seneler geçti ama ben, Ramazan’da ve bayramda bombaların üzerine “hediye” yazıp ümmetin üzerine atan Amerikalıları ve yandaşlarını unutmadım. Aynı kafirler yine Ramazan’da ümmeti bombalıyor. Ne hazin ki, yandaşları oruç tutarken…
Orucumuz Hangisi:
Oruç var, tutana rahmet; Oruç var, tutana zahmet.
Oruç var, bütün beden tutar; Oruç var, yalnız mide tutar.
Rabbimiz katında kabul ettiği, bizlere rahmet olan orucu tutmayı nasip eylesin. Allahumme âmin.
Dünya Bizim Etrafımızda Dönmüyor:
Birkaç gün önce bir kardeşim, bir başka dünyada, bir kadının sırtında çocuğuyla çöplükten ekmek topladığını gördüğünü söylüyordu. Maalesef öyle bir dünyadayız ki, kimileri iftar yapacak şey bulamazken, kimileri ise Ramazan’da kilo almaktan korkuyor!
İftardaki Duamız:
Yeryüzünün her neresinde; “Rabbim Allah” diyerek, Rabbimizi tevhid eden ve bunun sınavını veren tüm Muvahhidlere…
İçten Dualarımızda Ümmeti Unutmayalım:
Ey iftarını duasız geçirmeyenler! Dualarda ellerimiz faaliyete geçtiği gibi, yine kalbimizde faaliyete geçsin, inşaAllah.
İftar Duası:
“Allah’ım, her şeyi kuşatan rahmetinle beni bağışlamanı dilerim.” (İbn Mace)
Hayırlı İftarlar…
Ramazan, Oyun ve Eğlence Ayı Değildir:
Ramazan’ı oyun ve eğlenceye dönüştüren zihniyetin izleri tümüyle silinmeden Ümmete izzet yok.
İhtiyatlı Ol:
Ramazan’da imsak vakti tartışmalarıyla ne orucunu, ne de namazını tehlikeye at!
Hiç Bir İhanet Cezasız Kalmaz:
Bu ümmete ihanet edenlerin içerisinde dinden geçinenler de vardır. Onlar hakkı satmalarının karşılığında dünyalıklarını satın alırlar. Ve ne hazin ki, Ramazan onlar için, satma ve satın alma ayına dönüşmüştür.
Sevinenler ve Üzülenler:
Günler bir bir ilerliyor; kimileri Ramazan’ın geldiğini üzülürken gittiği için sevinecekler, kimileri geldiği için sevinirken gittiği için üzülecekler. Elbet bu iki farklı taraf için, ahirette de sevinip üzülecekleri yerler de farklı olacak…
Manevi Paylaşımlarımıza Önem Vermeliyiz:
Ramazan ayındaki paylaşmayı hep maddi boyutta düşünmeyelim. Rabbimizin emirlerini yerine getirirken; iftarlarımızı ve teravilerimizi paylaşmakta, Müslümanlar için manevi paylaşımlardır. Ve hiçbir maddi paylaşım, manevi paylaşımlar kadar Müslümanları birbirlerine kaynaştıramaz.
Yazıklar Olsun:
Allah’ın sınırlarını çiğneyerek azan ve azdıran sistemlerin açtığı kapanmaz yarayı görmek istiyorsan, oruç ayında, cadde ve sokaklarda yapılan azgınlıklara bak! Dinsizliğin yayılmasını yasalarla koruyanlara yuh olsun, veyl olsun, yazıklar ve yazıklar olsun! Tuttuğunuz oruçlar sizi kurtarmayacak ey haddi aşan ve aşılmasına yol açanlar!
Neden Kaçıyorsun:
Oruçtan kaçanların, kaçamayacakları bir ölüm ve yaptıklarının hesaplarını verecekleri büyük bir gün var.
Değersizler:
Ramazan’a bile saygısı olmayanların, hangi aya, hangi değere saygıları olabilir ki?
Ramazan=Arınma:
Ramazan arınış ayı iken, bu ayda bile arınmayanlar hangi ayda, ne ile arınacaklar?