Türkiye’de vekil olmak da varmış. Geçen haftanın gündemi, CHP Adana Vekili Elif Doğan Türkmen’in yaptığı 1.189.000 liralık iletişim giderleriydi.

        2. Sırada 373.400 lirayla CHP’li Emre Köprülü

        3. Sırada 189.900 lirayla CHP’li Özcan Purçu

        4. Sırada ise 32. 957 lirayla, çok halkçı geçinen ve bütün itirazlarda en ön sıralarda bağırıp çağıran CHP’li vekil Levent Gök bulunuyor.

        1. Sırada bulunan Elif Hanım hızını alamamış olacak ki, sadece geçen Ocak ayında halkın cebinden 800.000 liracık iletişim harcaması yapmış.  

        Asıl olan ve aile geçindirmekle sorumlu olan vatandaş asgari ücretle iş bulamazken, halkın sorunlarını çözmek için seçilen vekil, 20 asgari ücretlinin maaşını bir günde harcıyor. (800.000/30) Bunlar muhalefetteyken böyle yapıyorlarsa, ya iktidar olup hazinenin başına geçseler neler yaparlar?

        Vekillere yıllık 31.000 lira iletişim ayrıcalığı tanınıyormuş! Tabi Meclis lokantasında yedikleri yemekler gibi, iletişim masrafları da çok daha ucuza yapılıyor. Buna rağmen fatura bu kadar kabarık.

        Halkın sorunlarını çözmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için oy isteyen siyasilerin çoğu, seçildikten sonra halkı unutup, kendi ideolojileri ve çıkarları için canhıraş çalışmaktadırlar.

        “İktidar partisi - Tayyip Erdoğan cennete gitse, biz gitmeyiz” diyecek kadar iktidara muhalefet eden muhalifler, kendi çıkarları söz konusu olunca, iktidarla kanka olabiliyorlar.

        Avrupa’nın zengin ülkelerinden İngiltere’de Milletvekili maaşının milli gelire oranı % 13,3, Fransa’da % 10, İspanya’da % 4 iken, Türkiye’de Milletvekili maaşlarının milli gelire oranı % 56’dır.   

        Türkiye, vekiller için adeta çiftlik gibidir. Dokunulmazlıkları var; vatandaş 60 yaş ve 25 yıllık hizmetten önce emekli olmazken, vekil efendi 2 yıllık vekillikten sonra emekli olabiliyor; aldıkları yüksek maaşlarının yanında, ek olarak aylık ödeneklerinin yarısı kadar yolluk almaktadırlar; çok yesinler diye implant hakları var; öldüklerinde 12 aylık maaş yardım yapılmaktadır… Vekillere tanınan ayrıcalıkları saymaya sayfalar yetmez.  

        Ahlakı ve hukuki olarak, vekil kendine bir ayrıcalık tanıyamazken; milletvekilleri! Kendi maaş ve ayrıcalıklarını belirliyorlar. Tabi biz bu eleştiri ve itirazları yaparken, sadece bu fahiş harcamaları yapan vekilleri hedef almıyoruz. Bu harcamalara göz yuman ve adil bir sistem getirmeyen iktidar partisi birinci derecede sorumludur ve yapılan bütün haksızlıkların vebaline ortaktır.  

        Sosyal adalet ve adil paylaşım üzerinden iktidara yüklenmeleri gereken siyasiler, ne yazık ki halkla hiçbir ilgisi olmayan kendi ideolojileri ve beklentileri üzerinden yüklenmektedirler. Bütün halkın şikâyetçi olduğu ve bütün siyasilerin değiştirmeye söz verdiği darbe anayasasının değişmemesi için, Meclisi kavga arenasına çevirdiler. Halk için, adalet için, Yeni bir anayasa ve ülke için, daha güzel bir gelecek için adeta yemin edercesine bir araya gelmeyen siyasiler, kendi maaş ve ayrıcalıkları için hiç itiraz etmeden birlik olabiliyorlar…

        Ey Hükümet ve bütün siyasi partiler! Vekillere tanınan ayrıcalıklardan, alınan yüksek maaşlardan ve yapılan fahiş harcamalardan hepiniz sorumlusunuz…    

        İnancımıza, ahlak ve vicdana, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olan vekillerin bu imtiyazlarını kabul etmiyor ve itiraz ediyoruz. Vekillik, devlet hazinesinden dilediği gibi faydalanmak olmamalıdır. Vekillerin maaş ve diğer haklarını, siyasiler dışında oluşturulacak bir komisyon eşitlik ilkesine ve diğer çalışanların durumuna göre tespit etsin.