Ailenizi Ve Kendinizi Ateşten Koruyun
Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidayete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidayete erdiremez.
Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) O’nun kulu ve rasulüdür.
Şüphesiz ki gelecek bugünün küçükleri üzerine kurulacaktır. Bugün yetişen nesiller yarının dünyasında büyük söz sahibi olacaklardır. Bu yüzden bugünün küçüklerinin eğitim ve terbiyesi kesinlikle gereksiz, boş işlerden değildir. Bilakis bu görev Allah Subhanehu ve Teala’nın üzerimize vacip kıldığı kesin bir yükümlülüktür. Aydınlık bir geleceğe sahip olmanın en temel esası çocuklarımızı nebevi bir metodla eğitip yetiştirebilmektir.
Ancak ne gariptir ki bugün müslüman olduğunu iddia eden insanlar bu görevi tamamen ihmal etmişler, çocuklarını kendi kültürlerinden, kendi dinlerinden fersah fersah uzak bir eğitim metodu üzere bina edilmiş okullara teslim etmişlerdir. Allah’ın indirdiği esasları en iyi şekilde idrak ederek, bunu hayatlarının temel mihveri edinen gençlerin yetiştirilmesi için mutlak surette tağutların eğitim kurumlarını bütünüyle terk etmek gerekmektedir.
Rabbimiz kullarını çocukları ve malları konusunda sınayacağını, eğer Allah’ın rızasını gözeterek mallarımızı ve çocuklarımızı Allah’ın razı olacağı yola yöneltirsek bizlere büyük mükafat vereceğini, aksi halde en büyük kayıp ve en büyük pişmanlık sebebi olacağını bizlere bildiriyor.
ALLAH Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitnedir (imtihan konusudur). Allah yanında ise büyük bir mükafat vardır. (Enfâl Suresi Ayet 28)
Allah’a isyanın öğretildiği, İslam dini yerine bâtıl dinlerin genç beyinlere aşılandığı tağuti rejimlerin sözde eğitim kurumlarına çocukları teslim etmek şu ayete apaçık muhalefet etmektir.
ALLAH Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır.(Tahrîm Suresi Ayet 6)
İbn Kesir (rahimehullah) şöyle demiştir “Süfyan Sevri rivayet etmiştir Ali (radıyallahu anh) Allah Teala’nın ‘ kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun kavlinde: Onları terbiye edin ve öğretin demiştir. (Tefsîr’ul Kur-ân’il Azîm: 9/489)
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) birçok hadisinde çocuklarımızla ilgili bize tavsiyelerde bulunmuş, babaların çocukları üzerindeki sorumluluğunun Allah katındaki önemini anlatmıştır. Nitekim İbn Ömer’den rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulullah (sallallahu aleyhi ve selem) şöyle buyurmuştur Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden mesulsünüz. İmam çobandır ve sürüsünden mesuldür. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden mesuldür. Kadın, kocasının evinde çobandır, o da sürüsünden mesuldür. Hizmetçi, efendisinin malından sorumludur ve sürüsünden mesuldür.( Müslim )
Ma’kil bin Yesar (radıyallahu anh)’ın rivayet ettiği bir hadiste Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:Allah herhangi bir kulunun idaresi altına bir halk verir, o da bu halkı nasihatle kuşatmaz ise cennetin kokusunu dahi alamaz. (Buhari, Kitabu’l Ahkam)
Kim çocuğunu ihmal eder, ona faydalı olmaz, onu terk ederse ona en büyük kötülüğü yapmış olur. Çocukların büyük çoğunluğunun ifsada uğramaları, ailelerinin ihmalleri yüzündendir. Onlara gereken özeni göstermemeleri, dinin farzlarını ve sünnetlerini öğretmemeleri çocukların ifsada uğramalarının, daha küçük yaşlarda telef olmalarının en büyük sebebidir.
Çocuklarımızın tağuti sistemlerin sözde eğitim kurumlarından, öğretmenlerinden, kötü arkadaşlarından, karma eğitim fitnelerinden etkilenmemeleri mümkün değildir. Bu öyle bir etkidir ki çocukların onlar gibi olmalarına sebep olmaktadır. Bu etkileşimin neticesinde çocuklarımız müşriklerin yaşamlarında, isteklerinde ve amaçlarında onların metodlarını, yaşam tarzlarını benimsemektedirler. Yine bu sözde eğitim kurumlarında çocukların nefislerine demokrasi, laiklik, kavmiyetçilik gibi beşeri kaynaklı cahiliyenin pislik tohumlarını ekilmektedir.
Asırlardır bütün beşeri sistemler egemenliklerini devam ettirebilmek için genç nesillerin üzerinde durmaktadırlar. Hedefleri fesad medreselerinde tağutu ve değerlerini seven, koruyan nesiller yetiştirmektir. İçinde yaşadığımız coğrafyada ki işleyişte incelendiği zaman görülecektir ki bu sözde eğitim süreci hep küfre götüren sözler ve küfre götüren amellerle doludur.
Küfre rızanın her halükarda küfür olduğu ve rızanın amelle sabit olacağı, sözlü bir beyana ihtiyaç olmayacağı görüşü Kur-an ve Sünnet’te açıkça görülmektedir. Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:
ALLAH size indirdiği kitapta onun ayetlerinin inkar edildiğini ya da alaya alındığını işittiğinizde başka bir konuya geçmedikleri sürece onlarla bir arada oturmamanızı, yoksa sizin de onlar gibi olacağınızı bildirdi. Hiç kuşkusuz Allah münafıklar ile kafirleri cehennemde bir araya getirecektir.(Nisâ Suresi Ayet 140)
İmam Kurtubi (rahimehullah) şöyle demiştir: “Allah Teala’nın ‘onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın’ yani küfür ve inkardan başka bir söz söyleyinceye kadar onlarla birlikte oturmayın demektir. ‘Yoksa siz de kesinlikle onlar gibi (kafir) olursunuz’ İşte bu buyruğu ise münkeri açığa vurdukları takdirde masiyet işleyenlerden uzak durmanın farz olduğuna delalet eder. Çünkü onlardan uzak durmayan bir kimse, onların fiillerine razı olmuş olur. Küfre rıza ise küfürdür.
Nitekim Allah Teala ‘Kesinlikle onlar gibi olursunuz’ diye buyurmaktadır. Buna göre masiyetin işlendiği bir mecliste oturup da onlara karşı tepki göstermeyen herkes, günahta onlarla beraber eşit olur. Masiyet sözünü söyleyip bunun gereğince de amel ettiklerinde onlara tepki göstermesi icab eder. Eğer onlara tepki gösterme gücünü bulamıyorsa, bu ayet-i kerimenin tehdit ettiği kimselerden olmamak için yanlarından kalkıp gitmesi gerekir.(El Câmiu li Ahkâmi’l Kur-ân: 5/525)
İmam Ebu Hayyan (rahimehullah) şöyle demiştir: “Allah Teala ayette: ‘Kesinlikle onlar gibi olursunuz’ diye hükmetti. Çünkü onlar, reddetmeye güçleri yettiği halde, Allah’ın ayetlerini inkar ve onlarla alay eden kişilerle birlikte oturuyorlardı. Onlar, küfür hususunda, Allah’ın ayetlerini inkar ve onlarla alay edenler gibidirler. Zira onlar, -bu halleriyle- küfürden razı olmaktalar. Küfre rıza ise küfürdür.(Ebû Hayyân, Bahru’l-Muhît: 4/103)
Şeyh Süleyman bin Abdullah (rahimehullah) ise şöyle demiştir: “Ayet, ikrah altında olmadığı halde, Allah Teala’nın ayetleri ile alay eden ve bu ayetleri inkar eden kişiler ile birlikte onların bu sözlerine karşı çıkmadan oturan ve başka bir konuşmaya geçinceye kadar onlarla ilgisini kesmeyen kişinin, bizzat küfür olan bir işi işlemese de kafir olacağını belirtmektedir.(ed-Dureru’s-
Anlaşılacağı üzere Allah’ın ayetlerinin inkar edildiği, İslam’ın simgeleriyle alay edilen, dininden dolayı müslümanlara hakaret edilen ve yukarıda dile getirdiğimiz küfür olan fiillerin işlendiği yerler küfür meclisleridir. Böyle bir mecliste kafirlere karşı güç nispetinde muhalefet etmeden durmak, caiz değildir. Zira küfre rıza küfürdür. Buna göre çocukları küfür okullarına teslim etme ameli, çocuğun küfrüne rıza göstermek olup velinin ameli de bu rızanın bir göstergesi durumundadır. Dolayısıyla küfre rıza küfürdür kaidesi gereği çocuğun velisi küfre girmiş İslam milletinden çıkmıştır.
Son olarak şunları diyebiliriz ki artık bizlerin İslami hareket yöntemi gereğince eğitim ve yetiştirme döneminde içinde yaşadığımız, kendisine yaslandığımız, cahiliyenin bütün etkilerinden soyutlanmamız ve arınmamız zorunludur. O ilk dönem insanlarının beslendiği kaynağa, hiçbir şeyin karışmadığı, hiçbir şüphenin bulunmadığı kaynağa dönmek zorundayız. Daha sonra yaşam felsefemizi, değerlerimizi, ahlakımızı, yönetime, politika ve ekonomiye ait yöntemleri özetle hayatın bütün dinamiklerini oradan almamız gerekmektedir. Eğer metodumuz Allah Rasulü’nün metodu olursa müslümanların evinde bu toplumları değiştirecek, ümmete fayda sağlayacak nesiller yetişecektir.
Ve alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.