Bakan Mahir Ünal: HDP’liler çözüm sürecine ihanet etti

Ünal, o günü ve sonrasındaki gelişmeleri şöyle anlattı:

İSTİSMAR ETTİLER

“Orada bir mutabakat yok, iki siyasi partinin ‘silahlara hayır, demokratik siyasete evet’ diyen iki farklı deklarasyonu var. HDP 10 maddelik bir deklarasyonda bulundu, hükümet adına da Başbakan Yardımcısı Sayın Yalçın Akdoğan siyaset kurumunun sorun çözücü olarak demokrasinin asli unsuru olduğunu vurgulayan bir konuşma yaptı. Bir mutabakat ve bir mutabakat metni olmadı. Ama sanki o 10 madde üzerinde bir mutabakat oluşmuş gibi bir algı oluşturdular. Hükümetimizin sorunu çözmek için ortaya koyduğu bütün olumlu yaklaşımların nasıl istismar edildiği açıkça görülüyor.”

ÖN ŞART GETİRDİLER

“Dolmabahçe’deki HDP deklarasyonun amacı silahların bırakılmasıydı. Ama toplantıdan 45 dakika sonra Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarına bakın; siyasi ve sosyal bir süreçte gerçekleşecek olan deklarasyon maddelerini, silahların bırakılmasının ön şartı haline getirdiler. Daha önce de Gezi, 17-25 Aralık bahanesiyle çekilmeyi durdurmuşlardı. Böylece Dolmabahçe anlamını kaybetti.”

ERDOĞAN’IN ÖNGÖRÜSÜ

“Ha, belki de bu süreçte bir taraftan 10 maddeyi konuşurken belki de mesele başka bir yere taşınacaktı. Cumhurbaşkanımız da yüksek öngörüsüyle bunu gördü ve ‘Bu olup bitenler samimiyet içermiyor’ dedi.”

MUHATAP HALK

“Bu süreçte HDP hiç kendi özgür iradesiyle, yani siyasetin ve seçmenin kendilerine emanet ettiği irade ile hareket etmedi. Suriye olayıyla birlikte sürecin ruhuna ihanet noktasına getirdiler. Çözüm süreci bir yönüyle yararlı oldu, bölge halkının terör örgütünün yanında yer almasını engelledi. Cizre’de, Sur’da, Silopi’de, İdil’de, Şırnak’ta, Silvan’da, Yüksekova’da yaşayan ve terörün mağduru olan her bir vatandaş artık çözüm sürecinde meselenin tarafı ve muhatabıdır. Çözüm deyince, ‘İmralı ile konuşulursa, HDP ile konuşulursa, dağ ile konuşulursa süreç başlar’ diye düşünülüyor. Ben de diyorum ki, bu süreçte yani 20 Temmuz’dan sonra hem HDP hem de PKK sorunun kendisi haline geldi. Bölge halkı da bunu açık bir şekilde görüyor.”