Çöllerin yağmuru...Yüreğimin Elzemi "Dost"
Derinden, yüreğimin ta içinden bir nefes alışımla... Sessizce bakarsam gözlerine... Sadece sen anlayabilirdin beni.
Kalabalıklar içinde yalnızlığıma bir kılıf lazım iken sen koşup gelirdin bana.. Sessizce haykırışlarıma! Mendil uzatabilen sen olurdun daima. Beni benden iyi tanıyabilmeni hiç anlıyamazdım. Acılarım seninle sükunet bulurdu ya... Bazen sihirbaz mı ? Yoksa büyücümü?...derdim.
Ben, yürümeye yeni başlayan çocuk olurdum.Hep düşerdim de! Sen hiç usanmadan elimi tutan oldun. Bir anne şefkatiyle... Acılarımı dinlemen kolaydı! Ama sen her başarımın ardından, ayakta alkışladın, beni. Yanlışlarımı anlatırken bile, sesindeki nameler, bir musiki dinler gibi etkilerdi. Yanlışım doğruya yol alırdı sayende.
Sen kimdin?... Yada siz kimsiniz?... Sayılarınız çoğunluk bile oluşturmaz iken! Bir elin parmakları kadar ya varsınız, yada yoksunuz. Her birinize ayrı koşuşlarım var benim aslında. Sanki branş uzmanı doktorlar gibisiniz.
Kanımız bir değil! Soyumuz da... Lakin öyle yakınsız ki… Yüreğimde aşkın aslında ilk heceleri sizlersiniz. Hem cinslerim dersiniz. Bazınız ise...toplumda kabul görmese bile, karşı cinsten olansınız...
Sizler benim arkadaşlarım olamazsınız. Benim "Dostlarımsınız." Arkadaş ile dostluğu karıştırmayalım. Eğer bir tutarsak! Dost kelimesine eziyet etmiş olmaz mıyız?.. Arkadaş kimdi? Arkadaş; karekterine, inanç, ahlak ve düşüncelerine yakın hissettiğin kişilerdir. Arkadaşların ile çok şeyler yaşayabilinir, iken. Lakin dostlar ile hayatınızı paylaşırsınız.
Dost, senden teklif beklemezki... Sen, üzüntülü anlarında belki de ilk ona saldırırsın da,sesi bile çıkmaz. İçinden "hade bağır haykır nasılsa birazdan bana sarılıp sakinleşeceksin" der. Arkadaş öyle midir?...
İlk öfkende siler atar seni. Yada ilk başarında, eleştiri yapıyorum derken, kıskançlığını kusar. Yüreğinden... Düğün günün de ve cenazende dikkatle bak!!! Arkadaş elinde bir hediye- bir kap yemek ile gelirken. Dostun ilk gelip teklifsiz yorulmadan koşturup ,son kapıdan çıkandır. Kapından ilk gelen ile son çıkanı sakın unutma...
Vatanından çok uzaklarda dostluklar bambaşkadır. Çöllerin yağmuru dur. Gurbette yaşananlar taşa yazılan hikayelerdir. Asla unutulması mümkün değildir. Bir gece vakti idi… Zamansız çalan telefon zilinden hep ürkerdi. Yine o hal ile kaldırmıştı.Telefonu. Annesi çok ağırlaşmış hastaneye kaldırılmıştı. O saatte kilometrelerce uzakta yapacağı tek şey, ağlamaktı. Saate bakmadan aramıştı, en yakın hissettiği dostunu. Telefonda dahi olsa sesini duyup, ağlayıp anlatıp rahatlayacaktı.
Anlattı...ağladı. Telefonu kapattı. Aradan ne kadar zaman geçtiğini anlamadan, kapının zili çalınıyordu. Bir den irkildi. Evin kapısını tedirgin bir şekilde açtı. Karşısında gördüğü kişiye tek kelime etmeden. Boynuna sarılıp ,hıçkırmaya başladı... Gece yarısı denilecek bir saat diliminde. Çıkıp gelmişti. Üstelik, aynı semtte bile değillerdi. Onlar hep dost kalacaklardı...
Her ağlayışında yanında olmaya söz vermiştiler. Hiç dillerini yormadan. Gözleri ile yürekleri konuşarak. Vermişlerdi dostluk sözünü. Dostluklar, gözyaşının, sevgi çimentosuna akmasıyla. Kocaman bir "dostluk bina eder. "Temelinde riya, kibir, bencillik olmayan. Bilakis huzur ve sevgi olan. Evlatlarımıza miras olarak bırakacağımız, onların, ahlak ve inançla birleşmiş hakiki dost olmalarını sağlayacak kişiliğe sahip olmalarıdır. Önce insan, kendi ruhun da, dost olmayı öğrenmelidir ki... Dostluğu yaşabilsin. Hissetmediğin duyguyu, asla hayatının için de, rol veremezsin. Dostluk hikayesini yazacaksan, önce malzemeni sevgi, saygı, sabır ve bencillikten uzak hissiyatlarından edineceksin. Adına dost denmeyen kişiler...
Kendi ruhlarında bile riyakarlardır. Bazen bir hayvanın dostluğu bile ders verir. Ruhunu bencilliğe satmış insan müsveddelerini görünce. Ellerim hep soğuttu... Yaz ayları bile sonbahar olan bu ülkede. Yapa yalnız iken... Dilim oldun. Elim, ayağım hatta gözüm oldun. Benim olmadığım yerler de!!! Ben oldun... Her başarıma yürekten ağladın. Her acıma merhem buldun. Annem, babam, kardeşim oldun... Arkadaşlık yolundan hızla geçip "Yüreğime Elzemi Dost "oldun. Yürekten yüreğe yürünen yolun sonundaki buluşmadır "Dostluk" Herkes şimdi dostuna bir gülümse ile bu yazımı hitap olarak sunsun.
Ben değerli Dostlarıma sunuyorum. Dostluklarınızın baki alemde dahi hakiki olması dileğimle... Değerli Dostlarım-Okurlarım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.