Direnişi Bitirmek İstiyorlar!
Gazze Şeridi’nde yaklaşık 2 yıldır devam eden soykırım saldırıları karşısında dünya vicdanının etkili eylemleri ve diplomatik çabalar geç de olsa meyvesini vermeye başladı.
Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu’nda yapılan konuşmalara “Gazze” damga vurdu ve Gazze soykırımının artık çözüme kavuşması gerektiği vurgulandı.
Hele hele başkatil soykırım suçlusu “Gazze kasabı” Netanyahu’nun geçtiğimiz cumartesi günü BM Genel Kurulu’nda konuşma yaptığı sırada büyük şeytan ABD’nin baskılarına rağmen ülkelerin kahir ekseriyeti onurlu bir tavır sergileyerek soykırım suçlusu eli kanlı Netanyahu’ya tepki göstererek salonu topluca terk ettiler. İlk kez böyle bir protestoyla karşılaşan çocuk katili şaşkınlık yaşadı. ABD ve terör rejimi etkisinde kalan BAE, Fas ve Mali’nin de aralarında olduğu bazı ülke delegasyonları salonda kalarak onursuz bir tavır sergilediler.
Yine BM Genel Kurulu’nu fırsat bilen 8 Müslüman ülke lideri Türkiye öncülüğünde soykırım ortağı ABD Başkanı Trump ile görüştüler ve artık bıçağın kemiğe dayandığı mesajını ilettiler.
Bu toplantı çıkışında gazetecilere açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zirveden çok memnunum, sonucu da hayrolsun.” dedi. Bu açıklama sonrası Gazze’de ateşkes olacağı umudu arttı ve TV’lerde yorumlar yapılmaya başlandı. Ancak Trump sonraki açıklamalarında, Batı Şeria’nın ilhakına izin vermeyeceğini söyledi.
25 Eylül Perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile Beyaz Saray’da görüştü. Bu görüşme sonrası birçok anlaşma imzalandı. Bir kesim bu görüşmenin çok başarılı ve tarihi bir adım olduğunu söylerken, muhalif kesimin çoğu da görüşmeyi ve anlaşmaları tahfif etmeye çalıştı.
Gazze’de insanlık tarihinde görülmemiş bir soykırım ve vahşet yaşanırken; insanlık bombalar ve açlıkla kıyımdan geçirilirken, olayı siyasi tartışmalara boğmak ve basının yaptığı gibi magazinleştirmek vicdan terazisini kaybetmektir.
Gazze ablukasını kırmak için 44 ülkeden aktivistlerin yer aldığı Küresel Sumud Filosu ve Gazze soykırımını gündem etmemiz gerekirken bizleri ne ile meşgul etmek istiyorlar? Bizim ve vicdan sahibi her insanın yapması ve sorması gereken soru şudur: “BM Genel Kurulu konuşmaları, Trump ile yapılan toplantılar; gerek 8 ülkenin, gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmesi Gazze’de yaşanan soykırımı ve açlıktan ölümleri durdurmaya yol açtı mı? Gazze’deki mezalimi sona erdirecek mi erdirmeyecek mi?” Buna bakmamız lazım. Yoksa yapılan konuşmaların, görüşmelerin ve anlaşmaların hiçbir anlamı olmayacaktır.
Şimdi biz tam böyle düşünürken birdenbire köşeye iyice sıkışan baş terörist Netanyahu’yu kurtarmak amaçlı 20 maddelik sözde Gazze ateşkes anlaşmasını basına sızdırdılar. Bu 20 madde tek tek incelendiğinde Gazze halkı yararına hiçbir madde yok ve HAMAS başta olmak üzere Filistin direnişini yok etmeye yönelik bir plan olduğu açıktır. Lübnan’da Hizbullah’ı ve direniş gruplarını silahsızlandırmak için Lübnan hükümetine baskı yapan ve boyun eğdiren ABD ve terör rejimi, şimdi sözde “ateşkes yapıyoruz” diyerek Gazze halkına iyilik yapıyorlar gibi algı ve propaganda yapıyorlar. Bu yetmezmiş gibi bir de savaş suçlusu İngiltere eski başbakanı Tony Blair’i Gazze yönetimine getirme planı ortaya atıldı. Bu ismin ortaya atılması tamamen nabız ölçme amaçlıdır. Asıl amaçları bölgeden bir kuklayı getirmektir. Bunun için uygun ortamı bekliyorlar.
Bu planı Kasım 2017’de: “Dünya Nereye? Biz Nereye?” başlıklı yazımda şöyle ifade etmiştim: “…ABD Başkanı Trump’ın Suudi ziyareti sonrası yeni planlar uygulamaya girdi… Şimdi! Suud ve onun yörüngesinden çıkmayan körfez ülkeleri, israil ile koordineli olarak ABD kontrolünde Gazze ve Lübnan’a saldırmak, HAMAS ve Hizbullah’ı ortadan kaldırarak Ortadoğu’nun kiralık katili, israil maşası Muhammed Dahlan’a alan açıp devletlerin başına geçirmek istiyorlar…”
Evet, o dönemden beri planları değişmedi ve direnişi silahsızlandırmak, etkisizleştirmek ve ortadan kaldırmak yoluyla yeni “İbrahim anlaşmaları” yolunu açarak “Büyük israil Projesi”ni canlandırmak istiyorlar. Tabi bu onların planı ancak Allah’ın yardımı, direnişin kahramanca direnişi ve fedakârlığı, mazlumların pak kanları ve dünya vicdanının uyanışı, zalim despot emperyalist-siyonist planları yerle yeksan edecektir inşallah.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.