HÜDA-PAR / Birlik Çağrısı
Yeni bir oluşum, yeni bir doğuşun, filizlenmenin kök saldığı düşünce topraklarımızda toplum bilinci, aydın sorumluluğu ve hissiyatı içinde sömürünün, sömürgecinin, kapitalizmin, emperyalizmin karanlık dehlizlerinde bir ışık gibi doğan Hüda-Par ...
Toplumu oluşturan unsurların ideolojileri, hayat felsefeleri, inançları, hayalleri, idealleri, varlığı adına kendisini oluşturan bütün değerleri ne kadar farklı ve başka olursa olsun; toplumsal bilinç ve sorumluluk adına toplumun selameti açısından, neslimizin geleceği açısından gerekli olan Hüda-Par...
Mutlak iyiliği, güzelliği, adalet ve hukuku, insanın en temel haklarını da içinde barındıracak bir toplumun yeniden oluşturulması için. Irkçılığı, şovenizmi, kavmiyetçiliği, üstün ırk, köle ırk gibi insanlığın barış ve kardeşliğini parçalayan, yok eden bütün felsefe ve ideolojilere karşı dünya barışını, insanlık değerlerini savunan Hüda-Par...
Toplumun selametini düşünen, İnsanlığı yüce değerler etrafında yeniden ihya etmek isteyen, halkların/insanların barış içinde yaşayacakları adaletli toplumun oluşmasını sağlamak için çalışan, bütün bu sömürü düzenlerine “La” diyen Hüda-Par...
Siyaseti, politikayı, ekonomiyi, çeşitli yönlerden sömüren yandaş ve destekçilere fırsat vermeyen çocuklarımıza pırıl pırıl bir bilinç, adalet duygusu, Dinine, insanlık değerlerine saygılı, ahlaklı, erdemli ve ilkeli öğütler veren Hüda-Par...
Bu yola antlaşma yapmadan, şartlar ileri sürmeden, insanlığa verdiği değerle temel hedefi toplumun selameti olan. İçinde insanlık derdi taşıyan, toplumsal sorumluluğunu hisseden, insana/insanlığa değer veren. Toplumun iyiliği, selameti için omuz omuza verip mücadele eden Hüda-Par...
Evet, bu birlik çağrısıdır. Ezilenlerin, sömürülenlerin, toplumsal sorumluluk duyanların, zamanın aydın rolünü üstlenenlerin, insanlık için değer üretenlerin el ele vererek ortaya koyduğu bildirinin/çağrının ilk ve en önemli adımıdır.
Her şey "La" demekle başlar. " La" ile yerini adil bir düzene, ortak bir paylaşıma, barışçıl bir ortama bırakacaktır. Bizler bu günlerin geleceğini umut ederek yaşayacağız. Bu umudu içimizde her dem canlı tutacak ve bunun filizlenmesi, boy verip yeşermesi için emekle, canla başla çalışacağız.
Şu asıl hakikattir: “La süpürgesi ile yollar süpürülmeden illallah sarayına varılamaz”. “La” deyip illallah sarayına varmayanlar; Fravun’un sarayına girip Musa (a.s) olarak çıkma aldatmacası ile vicdanlarına yol bulup Bel’amlık Cübbesini giyenlerdir. Ne mutlu “La” diyebilen mustazaf halklara, ne mutlu “illallah” sarayında kul olup Firavun’un sarayına sırt dönebilenlere.
Burada sözü Ali Şeriati’ye bırakıyorum: “Oluşan yeni haçlı birliğine karşı Büyük İslam Birliği! Zorbalarla mücadele ederken tüm mazlum halklar hep birlikte “La” diyebilmeyi öğrenmelidir.”
Selam ve Dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.