İHANET HASTANELERİ!
İlke Haber Ajansı (İLKHA)'nın 25 Kasım 2014 Tarihinde "Diyarbakır'da Devlet hastaneleri PKK'nin elinde mi?" başlıklı haberiyle Diyarbakır Gazi Yaşargil Bölge Eğitim Araştırma Hastanesinde, usulsüzce hasta kayıtları yapıldığına yönelik haberinin ardından, Star Gazetesi'nden Kemal Gümüş "İhanet Skandalı"nı haberleştirdi.
İşte bugünkü Star Gazetesi'nin manşet haberi:
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nin Yaralı PKK ve YPG’li teröristleri, sahte isim ya da eski hasta kayıtları üzerinden tedavi ettiği ortaya çıktı. PKK’nın dağ kadrosundan ve örgütün Suriye’deki uzantısı YPG’den yüzlerce teröristin devlet hastanelerinde usulsüzlük yapılarak tedavi edildiğinin belirlenmesi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, her iki hastane ile ilgili soruşturma başlattı. Diyarbakır Valiliği İl İdare Kurulu ile Sağlık Müdürlüğü de kamu hastanelerindeki iddialarla ilgili bir rapor hazırladı. İl İdare Kurulu’nun başlattığı ön incelemenin yanı sıra Sağlık Bakanlığı üç kişiden oluşan müfettiş heyeti görevlendirdi.
DEMİRTAŞ SOKAĞA DÖKTÜ
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Kobani olaylarını bahane ederek 6 Ekim 2014’te “Halklarımızı sokağa çıkmaya çağırıyoruz” açıklamasından sonra PKK’lıların çıkardığı olaylarda, kurban eti dağıtırken üç arkadaşı ile birlikte katledilen 14 yaşındaki Yasin Börü’nün de aralarında bulunduğu çoğu Hüda-Par’lı 56 kişi öldürüldü. PKK’lıların saldırılarında yüzlerce kişi yaralanmıştı.
KAYITLARI SİLMİŞLER
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle İl İdare Kurulu ön inceleme başlattı. İncelemeye göre, ortalığı savaş alanına çevirirken çeşitli şekilde yaralanan PKK ve YPG’liler, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde, 7-8 ve 9 Ekim 2014 tarihlerinde sahte kayıtlar oluşturularak tedavi edildi. Ancak yüzlerce teröristin tedavi iki kamu hastanesinde o döneme ait tüm kayıtları silindi.
GÖRÜNTÜLER İMHA EDİLDİ
Hastane kayıtlarının sistemden silindiğini tespit eden müfettişler, kamera kayıtlarına bakmak isteyince ikinci bir şok bilgiye ulaştı. Hastane yönetimleri bazı güvenlik kameralarının bozuk olduğunu söylese de, yapılan araştırma tüm kayıtların bilinçli olarak imha edildiğini ortaya çıkardı. Söz konusu kayıtların peşine düşen müfettişler, her iki hastanede de hasta kayıt sistemleri ile kamera görüntülerinin silinmeden önce birer kopyasının bazı çalışanlar tarafından kaydedildiğini belirledi. El konulan kayıtlarda teröristlerin hangi doktor tarafından, hangi klinikte ve saat kaçta tedavi edildiği detaylı bir şekilde yer alıyor.
SKANDALIN BELGESi
Müfettiş raporunda PKK’lı ve PYD’li teröristlerin sahte isimle tedavi edilmesine göz yumulduğu belirlendi. Teröristler tedavi edilirken Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği sekreteri ve hastane yöneticilerinin o gece sabaha kadar hastanede yaralıların tedavisine refakat ettiği tespit edildi.
İSİMLERE ULAŞILDI
Soruşturma derinleştikçe, teröristlerin sahte isimler ve eski hasta kayıtları üzerinden tedavi edilmesi ihanetinin ardında Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Murat Kanğın ile Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Müdür Yardımcısı İhsan Eken’in olduğu tespit edildi. Bu iki ismin Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sabaha kadar yaralı teröristlerle yakından ilgilendiğine dair görüntülerin de kopyalanan kayıtlar arasında olduğu öğrenildi.
CEVAP VERMEDİLER
İddialar üzerine görüştüğümüz Gazi Yaşargil Eğitim ve araştırma Hastanesi Yöneticisi Doç. Dr. Mahmut Taş, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürüyen bir soruşturma olduğunu valiliğin de ayrı bir inceleme yürüttüğünü belirterek, konuşmayacağını söyledi. Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Şenol Gedik ise telefonlarına cevap vermedi.
EVE GİDEMEDİM
Soruşturma konusu olan Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Murat Kanğın ise olay gecesi Mersin’den ailesiyle Diyarbakır’a döndüğünü yolların kapalı olması nedeniyle evi yerine hastaneye gittiğini söyledi. Varsa sorumluların tespit edilmesi gerektiğini belirten Kanğın “Hastanede o gece kimin tedavi gördüğünü bilemem ancak birkaç sefer acile indim. O da genel verileri almak içindi. Çünkü üstlerimize haber vermemiz gerekiyordu. Bu iddialar gündeme gelir gelmez savcılığa ilk suç duyurusunda bulunan kişi de benim” diye konuştu.
YASİN VE ARKADAŞLARI KATLEDİLDİ
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve PKK’nın Kobani olaylarını bahane ederek yaptığı çağrı üzerine sokağa dökülen terör yandaşlarının saldırılarında, bir dernek adına kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökgöz ve Hüseyin Dakak katledilmişti. Tarihe kara bir leke olarak düşen 6-8 Ekim olaylarında yoksulların bayramda evlerine kurban eti girmesini sağlamak için çalışan üç genç PKK’lı bir grubun silahlı ve bıçaklı saldırısının ardından sığındıkları binanın üçüncü katından atıldı. Ayrıca gençlerden 16 yaşındaki Börü’nün üzerinden otomobille geçildi, Dakak’ın ise başı taşla ezildi. Tanınmayacak hale gelen Börü, Gökgöz ve Dakak aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi. Olaylarda 56 kişi yaşamını yitirmişti.
Kaynak:Star Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.