İbadetleri bir borç ve şekilden ibaret sanan kardeşlerim bu başlığa kızmasınlar, bilakis bir DUA olarak anlasınlar.
        Oruç ve diğer ibadetlerin şahsiyetin oluşmasına, eğitimine ve sosyal düzenin sağlanmasına yönelik maksat ve etkileri vardır. Ayrıca her nimet bir külfet gerektirir. Şüphesiz Nimetlerin en güzeli de emek vererek ve hak ederek elde edilendir. 
        Rahmet, bereket ve mağfiret olarak görülmesi ve değerlendirilmesi gereken Ramazan ayı; nefsimizi güzel hasletlerle donatarak, güzellikleri yaşayarak ve yaşatarak dünya ve ahiretimizi Cennete dönüştüreceğimiz Eğitim fırsatı olarak değerlendirilmelidir.
        Dünyadaki haksızlıklara, ayrışmalara, kavgalara sebep olan nefsin azgın isteklerinin Oruçla kontrol altına alınan bu ayda, muhakkak bütün kötülüklerde bir azalma görülür. Nefsini eğiten Müslüman, dilerim ömrü boyunca bütün kötülüklerden uzak dursun. 
        İnşallah Oruç terbiyesiyle, nefsimizin yanlışlarına gözümüzü kapatıp bütün kötülükleri başkasına mal etme gaflet ve hastalığından kurtuluruz. İnşallah kendi yanlışlarımızın bize daha çok zarar verdiğinin farkına varır da, başkalarının dedikodusunu yaparak günahını yüklenme gafletinden kurtuluruz.   
        Kendi malına, helaline karşı nefsini Oruçla dizginleyen Müslüman, inşallah bunu ahlak edinir de; ömrü boyunca başkasının hak ve hukukuna el uzatmaz. 
        Nefsini aç bırakarak yoksul insanlarla hemhal olan mümin, inşallah fakiri, yoksulu kendinden aşağı görmez ve ömrü boyunca onlarla dost olarak, mal ve sevgisini onlarla paylaşır. 
        Kur’an’ın nazil olduğu bu mübarek ayda daha çok Kur’an’a yönelen mümin; inşallah dinini ana kaynak olan Kur’an’dan öğrenmeye çalışır ve Kur’an’la ahlaklanarak örnek insan olur.
        Cami, Cemaat ve Namaza daha çok yönelişin olduğu bu ayda, inşallah bu kavramların maksat ve hikmetlerini anlayarak; aramızdaki ırk, parti, ideoloji gibi bütün kısır çekişmelerden sıyrılarak kardeş oluruz. İnancımızı, insanlığımızı, kardeşliğimizi, dostluğumuzu, komşuluğumuzu bütün parti ve ideolojilerden üstün tutarız. 
        Zekât, Kefaret, Sadaka, Fitre gibi paylaşımlarla mala düşkünlükten azade olup cömertliğe teşvik edilen mümin, inşallah bunu hayatının her safhasında sürdürür ve insanı bütün mal ve makamlardan daha değerli ve daha kutsal görür.  
        Gündüz yaşadığı açlık ve susuzluğun geçici olduğuna şahit olan mümin, hayatın ve hayatta karşılaşacağı bütün sıkıntıların da geçici olduğuna inanarak; dünyadaki varlık ve yokluk arasında inancından ve insanlığından taviz vermez. Nimetlere erişmek için kimsenin hak ve hukukuna el uzatmaz. 
        Bunları yaşarsanız bayramdan zevk alırsınız. Bu güzellikleri ahlak edinirseniz, ruhunuz özgürleşir ve mutlu olursunuz. Bunu yaşarsanız dünya ve ahiretiniz CENNET olur. 
        Hastalık gibi sebeplerle oruç tutamayanlara Allah’tan şifa; iman zayıflığından ve çevresinden dolayı tutmayanlara iman şuuru; halkın inancına saygısızlığı ‘çağdaşlık’ görüp inadına sigarasını tüttüren zavallılara da Allah’tan hidayet diliyorum. Bütün Müslümanların İman ve ibadetlerin maksat ve şuurunu anlamalarını; bu şuurla yaptığınız bütün ibadet, dua ve iyiliklerin kabul edilmesini Allah’tan diliyorum. Müslümanlar bu şuurla davrandıkça, örnek insan olarak insanlığın Adalet ve Özgürlük dini olan İslam’a yönelmelerine vesile olacak ve böylece dünya ve ahiret hayatının Cennet olmasına vesile olacaklardır. 
        İyiye yönelin ki, iyi olasınız ve iyiliğe kavuşasınız. Dini yaşayınız ki, faydasını göresiniz. Ramazanı yaşayınız ki hayatınızda Adalet, Kardeşlik, Dürüstlük, Merhamet, Özgürlük ve akıbetiniz CENNET olsun…