Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Soykırım ve Katliamlar Devam Ediyor!

Soykırım ve Katliamlar Devam Ediyor!

Gazze Şeridinde 7 Ekim Aksa Tufanı’ndan bu yana sivillere yönelik başlayan soykırım ve vahşi katliamlar 10 Ekim’de Mısır’da açıklanan ve 4 ülkenin “Garantör ülke” olduğu ateşkes ve esir takası anlaşmasına rağmen aralıksız devam ediyor.

ABD, Türkiye, Mısır ve Katar’ın “Garantör ülke” olduğu anlaşma ile katliamların duracağı ve Gazze halkının nefes alacağı umut edilse de karşımızda bir devlet değil, kan dökmekten zevk alan vampir ruhlu katiller sürüsü olduğundan ne Gazze ne Batı Şeria ne de Lübnan’a barış ve huzur gelmedi. Çünkü ortada sözden anlayan makul, mantıklı ve verdiği sözü yerine getiren ne bir devlet ve ne de bir topluluk var. Ortada hiçbir kutsal ve kırmızıçizgisi olmayan, öldürmekten zevk alan vahşi bir yapı var. BM kararları dahil uluslararası hiçbir kararı tanımadılar. Siyonist ütopyalardan başka düşüncelere kapalı olan caniler güruhu şimdiye kadar hangi anlaşmaya bağlı kaldı? Siyonist katiller laftan değil ancak güçten anlar. Karşılarında caydırıcı bir güç görüp ölümün kokusunu aldıklarında ancak yola gelirler. Bunu defaatle gördük ve tecrübe ettik.

HAMAS ve direniş güçleri anlaşmaya sadık bir şekilde esirleri bıraktılar. Esir cenazelerini zorlu şartlara rağmen teslim ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Son olarak toprak altında kalan 3 işgalci esirin cenazesi kaldığı belirtildi. Ancak bütün bunlara rağmen siyonist terör rejimi her zaman olduğu gibi anlaşmaya uymayarak saldırılara ve vahşete anlaşma öncesi olduğu gibi devam ediyor. 10 Ekim’den bu yana israil terör örgütü (İTÖ), ateşkesi ihlal eden 497 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda çoğu kadın ve çocuk 342 sivil şehid edilirken, 875 kişi de yaralandı. (Tabi bu rakamlar hafta sonuna ait.) Bu vahşete rağmen ne dünyadan ne de garantör ülkelerden ses var?

Lübnan’da da aynı şekilde 27 Kasım 2024’te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen binlerce saldırı gerçekleştirdi ve yüzlerce sivil şehid edildi ve katliamlar devam ediyor ve bunun adı barış olacak öyle mi?

Yazıyı yazdığımız saatlerde terör rejimi Beyrut’a Hizbullah’a yönelik büyük bir saldırı gerçekleştirdi ve Hizbullah’ın önemli komutanlarından Haytham Ali Tabatabai’yi şehid ettiği açıklandı. Bu saldırı sonrası artık savaş yeniden başlayacak. Lübnan hükümeti Hizbullah’a efelenip silahsızlanmasını istiyordu. Neden aylardır İTÖ’nün saldırı ve ihlallerine ses çıkarmıyorsunuz? Hani ateşkes vardı?

Terör rejimi, sözde ateşkes anlaşmalarına rağmen Gazze’ye insani yardım tırlarının girişini de engelliyor ve ABD ve batılı ülkelerin desteği ile pervasızca istediği şekilde katliamlar yapıyor ve kimseyi umursamıyor. Nasıl olsa kimse hesap sormuyor. Artık HAMAS’ın elinde koz olarak kullanacağı esirler de kalmadığı ve karşısında etkili caydırıcı bir güç de olmadığından kirli zihniyetlerinin ürünü olan projeleri gereği yayılmacı işgal ve katliam politikasından vazgeçmiyor.

Maalesef ateşkes anlaşması aldatmacasıyla dünya halklarının ve dünya vicdanının tepkisini azalttılar, yüklendikleri sorumluluğu da yerine getirmiyorlar. Ateşkes ile dünya hakları ve Müslümanların uyutulması sağlandı. Taşlar bağlandı ancak köpekler üzerimize salındı. Böyle anlaşma olur mu? Direniş duracak, İTÖ vuracak öyle mi?

Anlaşma ile gözümüz boyandığı için toplum kesimlerinde eski canlılık ve duyarlılık maalesef yok. Basına ve haber kanallarına bakıyoruz da Gazze soykırımı ve yaşanan mezalim başka gündemlerin gölgesinde kalıyor. Bu sıra ne hikmetse “gıda zehirlenmeleri” haberleri art arda gelmeye başladı. Bu kadar çok ve farklı yerlerde toplu gıda zehirlenmeleri olması hiç normal bir durum değil. Sanki topluma yönelik bir “operasyon” çekiliyor gibi. Ülke olarak farklı gündemlerle meşgul edilip Emperyal-Siyon ittifakı kurulu düzeninin oyun ve katliamlarını görmeyelim diye dikkatimiz bu tarafa çekilirken, diğer taraftan ülke yönetimine aba altından sopa gösteriliyor.

Nihayetinde ne olursa olsun Gazze soykırımı ve direnişi sürekli gündemimizde olmalıdır. İTÖ ve kirli düzeni yok oluncaya kadar mücadeleye ve boykot dahil her türlü desteğe devam edelim ve kardeşlerimizi yalnız bırakmayalım.

Son olarak şunu belirtelim ki, İTÖ bu saldırgan politikası ve artan zulmü ile inşallah kendi sonunu yaklaştırıyor. Eninde sonunda Müslümanlar gayrete gelip balyozu İTÖ ve destekçilerinin kafasına indirecek ve zulmü sonlandıracaktır inşallah. Vesselam…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi