Turkar Genel Müdürü Mert Turanlı, Savunma sanayisinin gerçek yüzünü anlattı

Turkar Genel Müdürü Mert Turanlı, Savunma sanayisinin gerçek yüzünü anlattı
Turkar Savunma Genel Müdürü Mert Turanlı, "savunma" ve "savaş" söylemlerinin anlam dünyasını ve güncel çatışmaların Rusya-Ukrayna ile Filistin-israil örnekleri üzerinden savunma sanayine etkisini İLKHA’ya değerlendirdi.

Turkar Savunma Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Genel Müdürü Mert Turanlı, Trump döneminde gündeme gelen “Savunma Bakanlığı”nın bazı çevrelerce “Savaş Bakanlığı” olarak adlandırılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Turanlı, terim tercihlerinin siyasal ve algısal sonuçları olduğunu belirterek savunma sanayinin sadece tank-top-tüfekten ibaret olmadığını, elektronik, sosyolojik ve psikolojik ürünlerle Ar-Ge süreçlerinin de bu endüstrinin parçası olduğunu vurguladı.

İlke Haber Ajansı muhabirinim "Savunma Sanayi ne demektir?, Savaşların Savunma/Savaş Sanayi üzerine etkisi nedir?, Günümüz savaşlarından örnekler ile açıklar mısınız?, Bu bağlamda Savunma Sanayi şirketleri nasıl bir çalışma göstermektedir? ve Daha açık ifadeyle projeler nasıl bulunur veya belirlenir yani Ar-Ge süreçleri bilinmezlikten mi yoksa sahadan edinen tecrübeler sonucunda gerçekleştirilir?" şeklindeki sorularını yanıtlayan Turkar Savunma Genel Müdürü Mert Turanlı, savunma sanayinin gerçek yüzünü anlattı.

Turanlı "Son zamanlarda Trump’ın önderliğinde 'Savunma Bakanlığı'nın ya da bazı yerlerde 'Savaş Bakanlığı' olarak değiştirilmesinden dolayı 'savunma' kelimesi çok fazla manipülasyona açık bir kelime olmasından dolayı Trump’ın kendi nevi şahsına münhasır hareketlerinden 'Savaş Bakanlığı' olarak değiştirilmesi onun karakterini yansıtan sürpriz bir hamle değil; aksine onların kendi prensiplerini dillendiren kanıtlayan bir durum. Tabii 'savunma sanayisi' ne demek? 'Savaş sanayisi' ne demek? 'Savaş sanayisi' ifadesi kulağı tırmalıyor; 'savunma sanayisi' daha masum ve daha az manipülatif duyulan bir kelime." dedi.

"Bir Twitter çalışması, toplumu ilgilendiren manipülatif bir hareket; askeri bir savaş silahı olabiliyor"

Savunma sanayinin tanımını yapan Turanlı, şunları aktardı:

"Askerî, elektronik, toplumsal, sosyolojik ve psikolojik ürünlerin; Ar-Ge çalışmalarının, projelerinin gerçekleştirildiği, geliştirildiği ve sunulduğu bir endüstridir. Burada birçok kişinin yanlış düşündüğü durumlardan biri şudur: Silah, tank, top, tüfek olarak ele alınıyor. Halbuki durum böyle değil. Bir Twitter çalışması, toplumu ilgilendiren manipülatif bir hareket; askeri bir savaş silahı olabiliyor ve bir savunma sanayi ürünü olabilir. Savunma sanayisini çok kısıtlamak bu bağlamda önemlidir. Bizler sadece savunma sanayini bu anlamda değerlendiriyoruz."

Güncel çatışmaların savunma sanayisine etkisi: Rusya-Ukrayna ve Filistin-israil örnekleri

Rusya–Ukrayna savaşı ile Filistin–israil savaşı üzerinden örnekler veren Turanlı "Savaşların savunma sanayisi üzerindeki etkisini ele alacak olursak, önümüzde iki tipik ve çok güzel örnek var: biri Rusya–Ukrayna savaşı, diğeri Filistin–israil savaşı. Rusya–Ukrayna savaşı şöyledi; iki modern ve düzenli ordunun savaşmasıdır. Bu ne demek oluyor? Tabii ki Ukrayna cephesinde halkın silahlanması, bir kuvayi milliye mantığının oluşması söz konusu. Lakin sonuç olarak burada bir devletten alınan kararla bir düzenli ordu başka bir düzenli orduyla savaşıyor. Burada savunma sanayisine düşen bunu analiz ederken yapması gereken birinci madde burdur; İki taraf düzenli mi, profesyonel ordu mu, değil mi? Buna bakması lazım çünkü bu, bir harp ve bir cephe savaşı; yer yer şehir savaşlarının olduğu bir durum. Bunları analiz ederken de savunma sanayi sektöründeki şirketler olarak şöyle bir bakış açımız vardır; Kullanılan silahlar ve teknolojiler NATO veya güncel standartlara, Ar-Ge çalışmalarına uyuyor mu, uymuyor mu? Yapılan Ar-Ge çalışmalarının çıktıları standart teşkil ediyor mu, etmiyor mu? Görev başarı oranları nelerdir? Bu parametreler üzerinden analiz yaparız. Bu bağlamda incelediğimiz vakit Bayraktar'ın da Ukrayna savaşında kendini göstermesinin yegane sebebi budur: Çünkü iki düzenli ordu arasında başarı göstermiştir." ifadelerine yer verdi.

"Ukrayna-Rusya savaşında olağanüstü durumlarda görebiliyoruz"

Turanlı "Ukrayna-Rusya savaşında olağanüstü durumlarda görebiliyoruz. Her şey standart değildi. Standartların dışında da bazı hamleler hareketler de gördük. Örneğin bir tırın havaalanına yaklaşması ve pilot tarafından uçakların kamikaze dronlarla saldırıya uğraması. Tabi bu teknoloji mevcut. Bu teknoloji standartlar dahilinde kamikaze İHA yapan teknoloji savunma sanayi şirketleri mevcut. Lakin bunlar kendileri el yapımı olarak yaptıklarını iddia edip göstermişlerdir ki öyleydi de zaten. Alınan görüntülerde incelemelerimizde biz bu sonuca vardık." şeklinde belirtti.

Filistin cephesinde kuvayi milliye ve doğaçlama savunma taktikleri

Filistin'de kuvayi milliye mantıklı halkın örgütlendiği bir cephe olduğunun altını çizen Turanlı "İkinci önemli savaş şu; Filistin–israil savaşıdır. Bir tarafta kuvayi milliye mantıklı ve ruhlu bir örgütlenme halk silahlanması halkın örgütlendiği bir cephe var. Bir tarafta da düzenli ordu dediğimiz personel ordu dediğimiz bir israil ordusu var. Bunlar şehirde savaş meydana getiriyorlar ve kullanılabilecek tüm imkânlar kullanılıyor. Biz israil tarafında profesyonel ordu dediğimiz birlikler tarafından gördüğümüz vakit tanklar, piyade birlikleri, keskin nişancılar, dronlar ve insansız araçları görebiliyoruz. Karşı Filistin cephesine baktığımız vakit şehir savaşları için gerilla pozisyonunda olan ve tamamen 'doğaçlama ürünler' ortaya çıkartıp bu ürünlerle savunma yapıyorlar. 'Doğaçlama ürünler' diyorum savunma sanayi kısmını ilgilendiren aslında bu. Doğaçlama ürünler kendileri ortaya çıkarmış belli başlı amaçları gözeten silahlarla mücadele vermişlerdir." dedi.

"Bu iki taraf arasındaki fark, savunma sanayini oluşturan temel etmenlerden biridir"

Devamında konuyla ilgili Turanlı, şu ifadelere yer verdi:

"Bu iki taraf arasındaki fark, savunma sanayisini oluşturan temel etmenlerden biridir. Peki 'standart' dediğimiz kavram nedir? Standartlar, şehir savaşlarında amaç tahribatı artırmak, zarar vermek ve bu bağlamda en etkili yöntemi bulmaktır. Örnek verecek olursak bir roketatarın karşı tarafa fırlatması (örnek teşkil etsin diye söylüyorum) etkili menzil 200–300 metredir. Efektif olarak. Bunu yerel halk olarak kendilerinin imal ettiği bir roket olarak düşündüğünüz vakit 100–150 metrede kendi yanında ya da fünye ateşlenirken patlama riski olabilmektedir. Bu ne tür problem doğruyor? Bunun doğurduğu problem şu; standardın olmamasıdır. Standardın olmaması da askeri kazalara, bu silahı kullanacak personelin zarar görmesine sebep olur."

"Savunma sanayisi şirketleri nasıl beslenir, nasıl bir reaksiyon alır?"

"Bizler, savunma sanayi şirketleri olarak bunları analiz ediyor ve değerlendiriyoruz." diyen Turanlı "Bu bağlamda şu soruya da netlik kazandırabiliriz: Savunma sanayi şirketleri böyle durumlarda nasıl beslenir, nasıl bir reaksiyon alır? Bunu sormak ve düşündürmek istiyorum. Şöyle ki: Bizler savunma sanayi şirketleri, güvenoyu almış; kendi ülkesinin askerî birlikleriyle ve gerekli kurumlarla iş birliği yapmış şirketlere içeriden talep söz konusu oluyor. 'Bizim böyle bir sorunumuz var, bu sorunu nasıl çözebiliriz?' deniyor ve gerekli parametreler söyleniyor. Bunun dışında diğer geriye kalan şirketlerin ise oturup analiz edip bu savaşlar üzerinden değerlendirme yapıyorlar. Mesela 'buradan şu ürünü çıkarırsak nasıl olur? Bu ürünün Ar-Ge süreci nasıl yürür? Maliyetini karşılayabilir miyiz?' gibi sorular sorup iş planları oluşturuyor, Ar-Ge süreçlerini yönetmeye çalışıyorlar." diye konuştu.

Savunma sanayisinde devlet ve standartın önemi

Konuyla ilgili devamla Turanlı "Biz bunu böyle ele aldığımız vakit 'savunma sanayi' kavramının net ve efektif olabilmesi için ortada bir devlet olması gerekiyor; devlet yoksa savunma sanayisi olmaz. Olursa sadece atölyeler, küçük üretim yuvaları olur; bunlar standart teşkil etmez. Bu tür üretimler kritik problemlere, hasarlara ve istenen kaliteye ulaşamama durumlarına yol açabilir. Oysa devlet kontrolü ve düzeni altında bir savunma sanayisi bünyesi gelişiyorsa; standart, güvenoyu ve yüksek doğruluk oranı vardır. Bunun dışında ürünlerin gelişmesi ve analizi için yapılan çalışmalar vardır: tatbikatlar; savaş görüntülerinin ve bilgilerin ülke için analiz edildiği birimler; askeri bilimler ve Ar-Ge merkezleri bunları değerlendirir. Talepler raporlanır ve gerekli şirketlere iletilir; ihtiyaç analizi yapılır. Örneğin 'bu durumlarda bizim şu problemimiz var, bize nasıl çözüm önerirsiniz?' diye kafa yorarlar. Savunma sanayisi şirketleri, açılan çağrılar veya duyurular sonucu reaksiyon alır; 'Nasıl hazır oluruz? Ülkemizi nasıl daha müreffeh, daha güvenilir kılabiliriz?' sorularına cevap arayıp harekete geçerler. Savunma sanayisinin tanımı ve işleyiş anlamında tamamen bu şekilde kendini göstermektedir." ifadelerine yer verdi.

"Tatbikatlar ürünlerin hangi durumda olduğunun belgelendirildiği şov yapıldığı bir şovrum"

Turanlı "Savunma sanayinin bu konuda en büyük problem ise belirsizlikler içerisinde bir ürün ortaya çıkarma sürecidir. Burada bizler savunma sanayisi sektöründeki şirketler olarak ne yaparız? İlgili bilirkişilerle, askerî personelle, arama-kurtarma birimleriyle, önceden raporlanmış dokümanlar ve standartlar doğrultusunda çalışırlar. Uluslararası standartlara dayanan, NATO’nun bildirdiği bilgiler ve belgeler olur; ayrıca tatbikatlardan gelen dönütler vardır. Çünkü tatbikatlar aynı zamanda ülkelerin birbirlerine karşı bir gövde gösterisi söz konusudur. Birbirlerine karşı silahların sergilendiği ve ürünlerin hangi durumda olduğunun belgelendirildiği şov yapıldığı bir şovrum gibi fuar gibi bir yerdir." dedi.

Yatırım çağrısı: Savunma sanayiye sabır, uzmanlık ve destek gerekiyor

Son olarak savunma sanayilerinin sahiplenmesi gerektiğine vurgu yapan Turanlı "Bunun dışında en önemli durum ise bilinmezliğin de bilinmezliği sadece analizle olan savaşlardan alınan görüntülerin oturup analiz edilip bunlarsan çıkan sonuçların raporlanıp istişare edilip; gerekli bütün kaynakların taranması ve ona göre acaba biz bu durumda nasıl bir çözüm bulursak nasıl bir standartta sahip oluruz. Efektif olabilir mi? Her tasarlanan mermi askerin işini görmez. Bu yüzden mermiler belli standartlarda ve kalıplarda bulunur. Bunların hepsinin bir mantığı ve düzeni vardır; bu düzene göre savunma sanayi şirketleri reaksiyon alır ve gelişim gösterir. Bu yüzden ben bu bağlamda yatırımcılara seslenmek istiyorum; savunma sanayi biraz sancısı fazla olan ve meyvesini sonradan veren, çok riskli bir sektördür ve bilinmezliklerle doludur. Bilinmezliklerin sebebi de şudur; gerçekten standartlara ulaşabilmek için ciddi efor gerekir; böyle bir hevesle yapılabilecek bir iş değildir. Bunun arkasında bilirkişilik olmalı, bir ekosistem olmalı; analiz yeteneği ve tahlil becerisi yüksek bir ekip gereklidir. Bunlar bilindikten sonra bunların olabileceğini düşündüğümüz şirketler olursa mümkün mertebe destek vermenizde sizin için her zaman fayda sağlamaktadır." diye konuştu.

Turkar Genel Müdürü Mert Turanlı, Savunma sanayisinin gerçek yüzünü anlattı

Turkar Genel Müdürü Mert Turanlı, Savunma sanayisinin gerçek yüzünü anlattı

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.