31 Mart Pazar günü yapılan mahalli idareler seçimleri geride kaldı kalmasına ancak tartışmalar ve yansımaları uzun süre devam edecek gibi görünüyor.

Yerel seçimlerde Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı yarıştı. Cumhur ittifakına baktığımızda; ittifakın içerisinde yer alan ve yarışan parti ve adaylar açık bir şekilde, kartlar açık olarak seçim yarışı içerisinde halkı ikna etmeye çalıştı. Cumhur ittifakı seçimleri “Beka sorunu” olarak görerek, halkı emperyalistlerin ve ülkemizde gözü olanların oyunları ile FETÖ ve PKK tehlikesine karşı halkı ikna etmeye çalıştı. Öyle ya; Türkiye içten darbe alırsa dünya siyonizmi ve emperyalizmi olan “üst akıl” istediği gibi at koşturacaktır. O zaman, dünya siyaset arenasında, onlara karşı çıkan ve meşum planlarını ve ikiyüzlülüklerini yüzlerine vuracak bir Türkiye olmayacaktır.

Millet ittifakı ise, Cumhur ittifakının aksine kartlarını kapalı tutarak ve halktan “örtülü ittifakları” saklamaya çalıştı. Görünürde CHP ve İYİ Parti’den oluşan ittifakta, SP ve HDP’nin de yer aldığını ve birçok ilde işbirlikleri yapıldı. Zaten bunu özellikle HDP’nin eski ve yeni eş başkanları ile sözcüleri açık açık haykırdı. CHP, İYİ Parti ve SP ise bu örtülü ittifakı gizlemeye çalıştılar.

Seçim sonuçlarına baktığımızda, Cumhur ittifakı ülke genelinde % 51.61 ile ve parti olarak ta AK Parti %44.30 ile birinci parti oldu. Ancak şu anki tabloda başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok büyükşehri kaybetmeleri bu başarıyı gölgeledi. Muhalefete baktığımızda ülke genelinde alınan oylarda pek başarılı olamazlarsa da alınan büyükşehir belediyeleri ile öne çıktılar. İktidar kazanırken kaybetti, muhalefet kaybederken kazandı gibi garip bir seçim tablosu ile karşı karşıya kaldık.

Aslında yerel seçimlerde baraj sorunu olmadığından iktidar partisi oylarında genelde düşüş oluyordu. Ne var ki, bu defa İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesi AK Parti’ye büyük bir darbe oldu. Halen itirazlar devam ediyor tabi ki. Belki de sonuçlar değişecektir. Ortada zaten tuhaf bir durum var. İlçelerin çoğunu Cumhur ittifakı alırken,  büyükşehirde kaybedilmesinin mantıkla açıklanacak bir izahı yoktur.

Şimdi AK Parti sözcüleri ve yetkilileri yapılan usulsüzlükleri ve hataları gündeme getirerek itirazda bulunuyorlar. Oy sayımı yapıldıktan sonra “birleştirilmiş pusulaya yanlış aktarıldı” veya “yolda oy pusulaları değiştirildi” deniliyor. Genelde bu itirazları muhalefet partileri her seçimde yapardı. Bu defa iktidar partisinin yapması ilginç ve akıl almaz bir durum. Peki, bütün bunlar olurken AK Parti teşkilatları, sandık görevlileri, müşahitleri ne yapıyordu? Neden bu ve benzeri hile ve usulsüzlüklere karşı önceden tedbir almadılar da şimdi şikayet ediyorlar. Anlaşılan o ki: AK Parti içinde halen çok aktif olan kriptolar ve gaflete mağlup olmuş yöneticiler bu sonucu hazırladı. Seçim ister kazanılsın, ister kaybedilsin AK Parti teşkilatlarında büyükşehirlerden başlayarak büyük bir temizlik yapması artık kaçınılmaz oldu.

AK Parti, 7 Haziran seçimlerinden bu yana her seçimde seçmenin uyarıların karşın, “mesaj alındı” denilmesine rağmen gerekli adımları atmadı ve ders alınmadı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi referandumundan bu yana her seçimde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyükşehirlerde sorun olduğu görülüyordu. Bunun tedbiri alınmadığından bu sonuç birazda geliyorum dedi. 

Aslında 7 Haziran 2015 seçimleri birçok açıdan Ak Parti için “şefkat tokadı” mahiyetinde idi ve o zaman kimlerin fırsatını bulduğunda gemiyi terk edeceğini ve ihanet edeceğini gördüler görmesine ancak o zamandan bugüne gerekli temizlik yapılmadığı anlaşılıyor. Birde yapılan hatalar ve tabanın küstürülmesi konusu var ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun üzerinde önemle ve ısrarla durmalıdır. 

Birde ittifak konusuna bakmak lazım: Siyasette 2x2= 4 etmiyor maalesef. Daha önce AK Parti’nin tek başına aldığı belediyeleri ittifaka rağmen kaybediyorsa, ittifak üzerine bir daha düşünülmelidir. AK Parti tabanı ile birlikte ittifak içinde yer alan MHP’nin tabanında kayma olduğu görüldü. Bazı illerde ittifak yapılması sonuç açısından doğru olabilirdi ancak genelde bu tutmadı.

Sonuç itibariyle muhalefetin AK Parti ve Cumhur ittifakının büyük bir hezimet yaşatacağı ve ardından erken genel seçime zorlayacağı kaos planı tutmadı. Seçmen herkese bir mesaj verdi. Bu mesajı doğru okuyup, doğru adım atan partiler sonraki seçimde başarılı olurlar, mesajı almayanlar ise kaybetmeye mahkum olacaklardır. Wesselam…