22 Aydır Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik insanlık tarihinin en vahşi soykırım savaşı tüm şiddetiyle devam ederken, Gazzeli kardeşlerimizin umudu olması gereken ülkemizde maalesef farklı sorunlarla uğraşıyoruz.

Gazze’de işgal destekçisi ABD Başkanı Donald Trump’ın terör rejiminin ateşkesi kabul ettiğini artık Hamas’ın karar vermesi gerektiğini önceki hafta açıkladı. Hamas direniş gruplarıyla yaptığı istişareler sonucu ateşkesi kabul ettiğini ancak uygulanması ve kalıcı bir hale dönüşmesi gerektiğini arabulucu ülkelere iletti. Tabi ki, Hamas’ın yerinde ve haklı talepleri siyonist terör rejimi tarafından kabul görmedi. Şimdi dünya baş terörist ve soykırım suçlusu Netanyahu’nun ABD ziyareti’ne odaklandı ve bu görüşme sonrası bir ateşkes kararı çıkması bekleniyor. Sizler yazıyı okurken bu görüşme gerçekleşmiş olacak.

Terör rejimi diğer adıyla israil terör örgütü (İTÖ), yaptığı hiçbir anlaşmaya uymuyor, saldırı ve yayılmacı stratejisine devam ediyor. Bu durumda Gazze’de ateşkes anlaşmasına tamam derse bile karşısında ona dur diyecek caydırıcı bir güç olmadığı sürece suikast, katliam ve saldırılarına devam edecektir.

Gazze’nin umudu olması beklenen ülkemizde ise bir taraftan afetler ile bir taraftan da ülkemizin başına gelmiş en büyük afet olan CHP ve onun zihniyetindekilerin saldırılarıyla ülke meşgul ediliyor.

Terör rejimi Arz-ı Mev’ud stratejisini işgal ve yıkım üzerine uyguluyor ve adım adım ülkemize yaklaşıyor. Geçen hafta “Yeni İhanet Planları Tezgahlanıyor” başlıklı yazımda yeni İbrahim anlaşmaları ihanetini ve oyunları yazmıştım. Şimdi aynı oyunlar ülkemizde de birileri düğmeye basmış gibi CHP ve yandaşları öncülüğünde uygulanmaya çalışılıyor.

Coğrafyamız kan gölüne dönmüşken, tehlike adım adım ülkemize yaklaşırken, ülkede deprem, orman yangınları, askerlerin zehirlenmesi, ekonomik sorunlar gibi hayati sorunlar varken CHP’nin tek derdi İmamoğlu’nun tutuklanması ve yolsuzluk operasyonları. Tıpkı HDP çizgisinin yıllarca ülkenin ve Kürtlerin başat sorunlarını bir kenara bırakıp sadece “Öcalan’ın özgürlüğü”nü talep etmesi gibi. Şimdi de CHP için varsa yoksa İmamoğlu. İmamoğlu da İmamoğlu. Hadi Gazze ve İslam coğrafyası sizin umurunuzda değil bunu biliyoruz. Peki, ülkenin ve halkın sorunlarını neden hiç gündeme getirmiyorsunuz?

Geçen hafta İmamoğlu’nun tutuklanmasının sözde 100’üncü günü nedeniyle 1 Temmuz’da Saraçhane’de emanetçi genel başkanları miting düzenledi. Miting sonrası yine olaylar ve gözaltılar oldu. Bu arada bir müptezel yüzünü kapatarak kameralar önünde Müslüman halka tehditler savurdu. Şahıs, “İslamiyet adı altında şeriat isteyenler bir bir asılacaksınız. Haberiniz olsun; tam da burada asılacaksınız.” dedi. Vay be ne kadar da korktuk!

Bu müptezel mahlukat ve arkasındakilere sesleniyoruz! Ne senden ne de senin yularını tutan siyonistlerden zerre korkmuyoruz. Bekliyoruz elinizden geleni ardınıza koymayın.

Müslüman halk olarak tıpkı üstad Bediüzzaman hazretleri gibi düşünüyoruz ve şöyle diyoruz: “Şeriatın bir hakikatine, bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir…”

Bunlar yetmedi bir de bir dergi müsveddesi Peygamber efendimiz (S.A.V.) ve Hz. Musa’yı (A.S.) karikatüre ederek alay etti. Siyonistlerin dölleri emir almışçasına İslam’a ve Müslümanlara saldırıp siyonist saldırıya zemin hazırlıyorlar. Geçmişte bu alçaklıkları yaptıklarında hak ettikleri tepkiyi gösterseydik buna yeltenme değil düşünmeye bile cüret edemezlerdi.

Yerli siyonist İslam düşmanlarına ayetin dili cevap veriyoruz:

“İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın! Biz de yapacağız! Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz!” (Hud Suresi: 121-122)

“Kafirlere de ki: ‘Yakında yenileceksiniz ve Cehennem'e sürüleceksiniz...’” (Al’i İmran: 12)

Selam ve dua ile…