Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 16 Mayıs tarihinde ABD Başkanı Trump ile görüşecek. Görüşmede iki kritik konu var; biri FETÖ’ nün iadesi diğeri ise PYD’ye yapılan yardımın kesilmesi.

            Uluslararası emperyalist Ülkeler; Yeni Dünya düzeni argümanları ve projeleri ile sömürülerini sistemleştirmek istiyorlar.

            Güya Uluslararası barış için NATO ve BM gibi Uluslararası örgütler kurdular. Oysa bu Örgütler tamamen emperyalist Ülkelerin çıkarlarına hizmet etmektedirler.

            Kore savaşına karar veren BM değil ABD oldu. Irak’ı işgal etme kararı BM’den değil ABD’den çıktı.

            ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin dışında diğer tüm üye ülkeler uluslararası örgüt içinde  söz konusu ülkelerin çıkarları için birer edat konumundadırlar.

            Türkiye Kore savaşında ABD’nin çıkarları için binlerce askerini Kore’ye gönderdi. Somali çıkarması için TBMM’den izin aldı.

            Oysa Kıbrıs harekâtında ABD, Türkiye’nin müttefiki olmasına rağmen askeri yardımı dahi kesti.

            Türkiye ABD’nin çıkarları için ama BM içinde yer aldığı için ABD’nin planları ve çıkarları için diğer üye ülkeler gibi Irak işgali için Meclisten asker gönderme kararı aldı.

            BM ve NATO gibi güya Uluslararası barışı temin etme amacıyla kurulmuş örgütler iflas etmişlerdir.

            İsrail Irak’taki Osarik Nükleer tesisini kendine tehdit görerek bombalıyorsa ve buna ne BM, ne AB, ne ABD ne de NATO ses çıkarıyorsa; Türkiye de kendine tehdit gördüğü PYD gibi unsurları bombalama hakkına sahiptir.

            ABD sınırı çoktan aşmış durumdadır. Sınır hattı boyunca ağır silahlar ile destek verdiği bir örgüte Türkiye’nin sesiz kalmasını bekleyemez.

            Binlerce kilometre uzaktan gelip sınırımızı tehdit altında bırakan ABD Conilerin yok olmasını istemiyorsa Conilerini ve silahlarını kullandığı örgütlerle geri çeksin.

            ABD öyle istediği zaman istediği yere bayrağını dikerek Dünyanın Jandarmalığına soyunmasın.

            ABD istediği zaman istediği örgütü kullanacak, istediği şekilde hareket edecek ve kimse de ses çıkarmayacak, yok öyle yağma.

            Türkiye Kıbrıs hareketini yapmasa idi bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmayacaktı.

            O halde ABD silahlarını ve PYD’yi DAEŞ ile birlikte geri çekmezse “Bir gece ansızın” conilerin de başına geleceklere  katlanması gerekir.