Sait Seyitoğlu

Sait Seyitoğlu

Ak Parti'nin Adaleti Neden Sınıfı Geçemiyor?

Ak Parti'nin Adaleti Neden Sınıfı Geçemiyor?

Tekrardan merhaba… 

100 Yılı aşkın cuntanın vesayet rejimi, halkın inancını yok edip ekonomik sefalet yoluyla da halka buhranlar yaşatıyordu. 

Düşünün memur maaşları erteleniyor, esnaf yazar kasasını meclisin önünde parçalıyordu. 

1996-1997 de sadece 1 yıl hükümeti idare eden Necmettin Erbakan ekonomiyi %7,5 yükselterek halka rahat bir nefes soldurmuştu. 

Ancak 28 Şubat ile Necmettin Erbakan ve arkadaşlarının şahsında halkın nefesini kesmişlerdi. Kriz üzerine kriz  yaşanıyordu. Cuntacı rejim, AB ve ABD’nin kapısında dileniyordu.

Halkın çektiği inanç ve ekonomi girdabından büyük bir öfke patlaması an meselesiydi. 

1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını kazanan Recep Tayyip Erdoğan kısa zamanda başarılı hizmetlerinden İstanbul’u zirveye taşımıştı. Ancak Siirt’te okuduğu şiirden dolayı cezaevine tıkatılmış, üstelik muhtar bile olamaz manşetleriyle, halk çok öfkelendirmişti. 

Artık halk! Bir kurtarıcı arayışındaydı. Zaten cuntacı rejim, halkı hiçbir şekilde idare edemiyor. Ancak zülüm ve vahşetlerinde ilerleme gösterebiliyorlardı.  

İşte tam böyle bir dönemde Erbakan’dan ayrılıp, 14 Ağustos 2001 de kendilerine yenilikçi diyenler, Recep Tayyip Erdoğan’ının başkanlığında Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (Ak Parti) kurdular.  

İnançlarından dolayı yaşadıkları zulüm ve haksızlıklara karşı, halk onlara sahip çıkarak, onları ilk seçimde iktidara taşıdı ve 15 yıldır hala iktidarda tütüyor.  

Evet, kalkınma alanında, Ak parti ekonomide yaptığı dev hizmetlerle yeni bir çığır açarak, halkı rahatlatmış ülkeyi dünya standartlarıyla yarışır hale getirmiştir. Yenilikler, hizmetler saymakla nerdeyse bitiremeyiz...

Eyvallah Recep Tayyip Erdoğan! Eyvallah Ak Parti! Rabbim daim eylesin… 

Peki ya adalet… 

Hiçbir zaman sınıfı geçemedi! Neden mi? 

Evvela kendisi gibi zulmü iliklerine kadar yaşayan 28 Şubat ve FETÖ mağdurları, dilinden ve dininden dolayı zulüm altında, herkes bir balyoz yerken kendisi iki balyoz yiyen doğudaki Müslümanlar hala adalet bekliyor! 

Hala Müslümanların inanç hürriyeti, kamu ve sosyal alanlarda, anayasal güvence altına alınmamıştır. Allah korusun başka zalim bir iktidarın gelmesiyle eski zulümlere kapı açık bırakılmış haldedir. 

Kürtçe 2.Resmi dil yapılmamış, Allah’ın tanıdığı haklar verilmemiştir. Yaratanın verdiği hakları vermemekle direnmek,  kaybettirmekten başka neyi kazandırır? Anlamış değilim. 

İdeali İslam olmayan Ergenekon, KCK, Balyoz vs. gibi, herkese tanıdığınız hak ve hürriyetleri Müslümanlara hâlâ neden tanımıyorsunuz? Onlar af değil, adalet istiyor. Yeniden ‘Adil yargılayın, adalet yerini bulsun’ diyorlar.

Siz neden adaleti aramaktan korkuyorsunuz ki?

En son görevden aldıklarınızın arasında birçok masum var! Neden ince eleyip sık dokumuyorsunuz?  

Arkadaş! Kalkınmanız her yıl takdir ile sınıfı geçerken, adaletiniz neden bir türlü sınıfı geçemiyor?  

Hani Fırat Dicle kenarında Ömer idiniz? Yoksa kınayıcıların kınamasından mı korkuyorsunuz? Sebep bu mu? Eğer bu ise en büyük adaletsizlik bu değil mi? Adalet; Hz Ömer misali aleyhte bile olsa camiyi yıktırmak değil mi?

15 Temmuz darbe girişimini Fetih’e çevirip, sizi istediğiniz gibi yönetmeye muktedir kılan Allah’a nasıl hesap vereceksiniz? 

Sizin en büyük eksiğiniz nedir biliyor musunuz?  

Bugünün Şeyh Edebali’si, Zembilli ve Ak Şemsettin’lerle görünmek istemeyişinizdir! Ve Kanuni Sultan Süleyman’ın vasiyeti üzere kabrine  koydukları bir sandığa,  ihtiyaç duyma gibi bir derdinizin olmayışıdır. 

Allah’tan korkun! Kendinize gelin! Hak sahiplerinin hakkını ertelemeyin! Adaleti uygulamaktan korkmayın! Sonra Müslümanların başına gelebilecek belalardan yakanızı kurtaramayacaksınız… 

Vesselam… 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sait Seyitoğlu Arşivi