At İzini İt İzine Karıştıranlar!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; FETÖ operasyonları konusunda “At izi, it izine karışmış” diyerek aslında operasyonun iyi yönetilmediğini ve mağdurların olduğunu ifade etti.
Başbakan Binali Yıldırım Perşembe günü CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yaptı. Başbakan, Kılıçdaroğlu ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada imzasız ve isimsiz ihbarlara itibar edilmeyeceğini açıkladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli FETÖ Operasyonlarından rahatsız olan bir milyon kişinin bulunduğunu ve bunların harekete geçebileceğini yaptığı basın toplantısında açıkladı.
Başbakan Binali Yıldırım FETÖ Operasyonlarında mağdur olduğunu iddia edenler için Başbakanlık ve Valiliklerde itiraz kurullarının oluşturulduğunu ve mağdurların buralara dilekçe vererek itirazlarda bulunabileceğini söyledi.
Netice olarak “At izinin, it izine karıştığını” ve “Kurunun yanında yaşın da yandığını” söylemek mümkündür.
Peki ; At izi, it izine nasıl karıştırıldı? Ya da At izi neden it izine karıştırıldı? Son olarak da şunu sormak lazım. At izini it izine karıştıranlar kim?
Sorulan sorular konusunda genel bir değerlendirme ve tahlil yapmak gerekirse; Bunu yapanlar mağdur sayısını artırıp olayı sulandırmak istemiş olabilir. Diğer bir düşünce mağdur sayısını artırarak olabildiğince memnuniyetsiz insan kitlesi yaratmak.
Devlete ve Hükümete karşı mağdur olanların aileleri, yakınları ve çevreleri ile birlikte geniş bir halk kitlesi oluşturmak amaçlanmış olabilir.
Kripto FETÖ’cüler imzasız ve isimsiz ihbarlarla ilgisi olmayanları, iltisak ve bağı bulunmayanları işin içine katarak kendilerini gizlemiş olabilir. Bu anlamda imzasız ve isimsiz ihbarların kim olduğu tespit edilmeli ve yaptıkları yanlış ve kasıtlı ihbarlardan dolayı cezalandırılmalıdırlar.
Bir defa masum ve mağdur insana iftira atıldığından dolayı iftira cezası verilmelidir. İkincisi masum vatandaşı Devlete düşman etme niyeti ve eylemi gerçekleştirdiğinden dolayı ceza verilmelidir. Üçüncüsü de Devletin ilgili makamlarını yanılttığı ve oyaladığı için ceza verilmelidir.
15 Temmuz sonrası ortamın keşmekeş içinde olması bazı fırsatçıların “Ben buradan nasıl kârlı çıkarım?” mantığı ile kendi talep ettikleri makamlara gelebilecek rakiplerini tasfiye etmek için bu tür iftiralara başvurmaları da mağdur sayısını artırmıştır.
Bunun dışında kurumlarda birbirini sevmeyenlerin, alt üst çatışmasını yaşamış kişilerin, menfaat ve çıkar ilişkilerinde anlaşmazlık ilişkisi yaşamış olanların birbirlerini diskalifiye etmek amacıyla isimsiz ve imzasız ihbarları sonucu da mağduriyet artmış olabilir.
Netice itibari ile mağduriyetlerin azaltılması ve hatta sıfırlanması Adalete olan inancı artıracaktır. Devletine ve milletine bağlı kişileri FETÖ’cü potasına koymak isteyen iftiracıların bulunup gereken cezanın verilmesi bu tür yollara başvurmayı önleyecektir.
Dolayısıyla iftira ve karalamalarla mağdur olanların yerine gerçek suçlular cezalandırılmış olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.