Müslüman toplumların arasına eskiden beri yerleştirilen algı operasyonlarından biride Kur’an anlaşılmaz. Herkes Kur’an’ı anlayamaz. Zordur. Ancak belirli sayıda insanlar anlayabilir. Onlarda ictihad edebilecek olan Alimlerdir. Bu ve buna benzer düşünceler, Müslüman toplumları Kur’an ayetleri üzerinde düşünmekten alıkoymuştur. Halkın anlamak için üzerinde yoğunlaşmadığı bu hayat rehberi kitap kılıflara konulup duvarlara asıldı. Şimdi ise duvara asılmış olan bu hayat düsturu ve yönlendiricisi kitabı masaların üzerine koymak ve açmak zamanıdır. Bütün Müslümanlar onu anlamak için çaba sarf etmelidir. O ayetleri tefsir eden hadisleri de beraberinde okuyacaklar ve Kur’an’ı anlamaya çalışacaklar. Anlamadıkları yerlerde Alimlere başvuracaklar. 

          “Hakikatten biz Kur’an’ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık, o halde düşünüp öğüt alan yok mudur?” (Kamer: 32)

“Böylece suçluların yolu belli olsun diye âyetleri iyice açıklıyoruz.” (En’âm, 55)

“Bak, anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz!” (En’âm, 65)

“Gerçekten biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık.” (En’âm, 97)

“Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.” (En’âm, 98) 

“Biz, öğüt alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı olarak açıkladık.” (En’âm, 126)

“Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.” (A’râf, 174)

“İşte biz, her şeyi açık açık anlattık.” (İsrâ, 12)

“Kur’an’da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık.” (İsrâ, 89)

“Andolsun biz Kur’an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık.” (Kamer, 17)

Kur’an, ümmi, okuma yazması olmayan Arap toplumuna indirildiğinde adamlar hemen anladılar. Hatta bir çok yerde Peygamberimiz (sav) onlara izahat yapmadan direk ayetleri okudu ve adamlar ya iman etti yada inkar ettiler. Yani Kur’an ayetlerini hemen anladılar. 

Kur’an-ı Kerim, insaf sahibi kâfirleri bırak, en azılı müşrikleri bile cezp etmiş ve onların üzerinde silinmez izler ve kalıcı etkiler bırakmıştır. Ömer b. Hattab’ı Hz. Ömer el-Faruk(ra) yapan, Ümeyye b. Halef’e yerden bir avuç toprak aldırıp üzerine secde ettiren, Utbe b. Rebia’yı, “Ondan öyle şeyler işittim ki, ömrümde bir benzerini işitmemiştim. Dedirten bu ayetlerdir. 

Rabbimizin kullarına en büyük lütuf ve ihsanı olan Kur’an, insanlar tarafından öğrenilsin, anlaşılsın ve öğüt alınsın diye kuşkusuz Resulümüzün dilinden, bizler için kolaylaştırılmış ve anlaşılır kılınmıştır! Yüce Kur’an’ımız bir ilahi lütuf olarak kolaylaştırılmıştır.

“Ey Ebuzer! Senin kuşluk vaktinde Allah’ın kitabından bir ayeti öğrenmen yüz rekât namaz kılmandan daha hayırlıdır.” (İbni Mace)

Kur’an-ı Kerim’le ilgili bütün bu hakikatler ortada iken bizim Kur’an’la ilgili meşguliyetimiz ne düzeydedir? Hz. Resulullah (sav)’ın tavsiye buyurduğu kuşluk vakitlerimizin ne kadarını Kur’an’ı öğrenmek ve anlamak için değerlendiriyoruz? Kur’an’ın Arapça dili üzeri gönderildiğini biliyoruz. Müslümanlar arasında Arapçanın yaygın bir şekilde öğrenilmesi ve bu işin tedrisatı için gerçekten ciddi bir çaba sarf ediyor muyuz? Evlerimizi, Kur’an ve Kur’an’la bağlantılı ilimlerin tedrisatı için elverişli hale getirmiş miyiz? Eğer Kur’an’a döner ve layıkıyla ona sarılırsak o, ruhuyla ölüm sessizliğine bürünmüş olan toplumumuzu diriltecek, nuruyla bütün bu küfür ve zulüm karanlıklarını dağıtıp hayatımızı aydınlatacak, yolunu yitirmiş insanlarımıza hidayet yolunu gösterecek, maddi ve manevi hastalıkların pençesinden kıvranan marazlılara şifalar bahşedecek, öğüde muhtaç gönüller onun nasihatleriyle sevinç ve mutluluk dolacak ve çorak topraklarımız onun rahmet yağmuruyla yeşerecektir.

Allah anlaşılması güç bir kitap indirmemiştir. Kolay anlaşılacak bir kitap indirmiştir. Kur’an’ı Kerim hadisler ışığında çok daha iyi anlaşılır. Kur’an okuyan herkes kendi akıl ve bilgi seviyesine göre istifade eder. Yeter ki biz, ona samimi duygularla yönelelim. Siz Kur’an’ı anlayamazsınız düşüncesini bizim bilinç altımıza yerleştirenler Müslümanlar değildirler. Kafirler, bu fikri içimize koymuştur.

Bu yanlış fikri kırmak için Kur’an’ı anlama üzerinde yoğunlaşalım. Göreceğiz ki, o’nu anlamak çok kolaydır.

Allaha emanet olun.