Yargı ve Bağımsızlık
Dünyanın hiçbir devletinde yargı bağımsız değildir. Yargı egemen güçlerin kontrolünde olmuştur. Yargı bağımsızdır diyenler bu yargıyı kendi amaçları doğrultusunda kullanmışlardır. Yargının bağımsız olabilmesi için hakimlerin bağlı olduğu kanunlar her şeyi elinde bulunduran gücün elinde olmalı ve O’nun tarafından yapılmalıdır. Kanun ve yasaları koyan insanlardır. Onları uygulamaya çalışanlarda insanlardır. Yani bir kısmı diğer kısmına hesap vermek zorundadır. Ellerindeki bu güçleri birbirlerine karşı kullanmaktadırlar.
AYM denilen yapı ilk kez 1961’ de kurulmuştur. 1982 darbesiyle de yerini güçlendirmiştir. AYM meclisin çalışmalarını denetleyen üst güç olmuştur. İstedikleri kesimleri köşeye sıkıştırmışlar. Üyeler genelde sol düşünceli oldukları için muhalifleri köşeye sıkıştırmışlar. Partileri kapatmışlar. Meclisi sıkıntıya koymuşlar. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” hükmü AYM’nindir kaidesine dönmüştür. Halkın seçtiği vekiller, atanmışların hükmü altına girmiştir. Normal şartlarda millet meclisi bütün kararların verildiği son nokta olması gerekirken, AYM onun üstünde bir karar mercii olmuştur. Yani AYM, meclisi denetleyen kurum olmuştur. Atanmışlar seçilmişlerin lideri olmuştur.
Bir insan suçu tam sabit olmayıncaya kadar yakalanmamalıdır. Suçsuz yere yıllarca hapis yatıp sonra beraat etmemelidir. Delil varsa yakalanıp 3-4 ay içinde mahkemesi sonuçlanmalıdır. Türkiye de AYM’ye 10 Nisan 2015 tarihine kadar bireysel başvuran insanların sayısı 38 bin 067'dir. Ele alınan dosyalar siyasi gücü fazla olanlardır. Yani garibanların dosyaları sıraya konulurken, siyasi malzeme yapılanların dosyaları hemen sonuçlanmaktadır. Belki en son başvuran şahıslar Can Dündar ve Erdem Gül’dürler. Ama ilk sonuçlanan dosyalardır.
Sadece bunların hakları mı ihlal edildi. Kumpaslar sonucunda yıllardır hapislerde yatanların başvurularından haber yok. Ama Balyoz, Ergenekon ve Can'larınki hemen sonuçlanıyor. Ondan sonra yargı bağımsızdır. Yargı bağımsızlık adı altında meclisin elindeki bütün yetkileri eline almıştır.
Avrupa da yargı tarafsız mı? AİHM başvuran bazı dosyalara büyük miktarda tazminatlar verilirken bazılarına çok az veriliyor. Garibanlara büyük cezalar verilirken kodamanlara güle güle denilmektedir. Ülkeyi karıştırmaya çalışan, halkın seçtiği hükümeti Bizans oyunları ve gezi olayları ile devirmeye çalışanların hakları ihlal ediliyor ama kumpas mağdurları, kumpaslar deşifre olduktan sonra bile dosyaları AYM tarafından ele alınmıyor. Her türlü fitneyi yaymaya çalışanların mı yoksa kumpaslar sonucunda yıllardır ceza evinde yatanların mı? Hakları ihlal edilmiştir.
'Soldan bir sağdan bir genç idam ediyorduk ki, denge oluşsun' diyenler bunu yargı eliyle yaptırmıyorlar mıydı? Sivas madımak otelinde provokasyon yapanlar serbest gezerlerken suçu olmayan garibanlar idamlarla cezalandırıldılar. Cezayı veren yargı değil mi?
Yargı bağımsız olmalı ama yargıyı denetleyen güç millet meclisi olmalıdır. Seçilmişler, kendileri tarafından atanmışların Demokles kılıcına teslim edilmemelidirler. Yargı yasaları yapan gücün denetiminde olmalıdır. Şu anda kararlarında dokunulmazlıkları olan güç yargı gücüdür. Krallarda dokunulmazlardır. Dünya da yargının diktatörlüğü vardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.