Emeklilere Nankörlük Etmeyin!
Sizin yetişmenizde, çevrenizde gördüğünüz her şeyde emeklilerin emeği var. Ve Allah can sağlığı verirse, yarın sizler de emekliler sınıfına dâhil olacaksınız.
“Emeklilere fazla verin” demiyoruz. “Haksızlık etmeyin” diyoruz. Sizleri yetiştirmiş ve ömrünün sonlarında güçsüz kalmış, başka yerlerden gelir ve beklentisi olmayan emeklinin ekmeğini almayın diyoruz.
Maaşı iyi olanlar, belki bazı yatırımlarla bir başka gelirden dolayı emekli maaşına bağlı kalmayabilir. Tavan prim üzerinden emekli olanlar bir zamana kadar maaşlarıyla iyi geçinebilir. Ama her yıl emekli maaşı % 5-10 civarında geri bırakılmaktadır.
Nasıl bir hesaplama yapıyorsunuz? “Emeklimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyiz” diyorsunuz. Ama yaşanan gerçek hiç de öyle değil. Emeklinin maaşı erimekte ve her yıl alım gücü düşmektedir. Enflasyon yanılgısı dışında, çok alana daha çok az alana daha vermekle büyük haksızlık yapılmaktadır. Eşit ve adil olmayan yüzdelik hesaplarla, maaşlar arasındaki fark sürekli artmakta ve düşük gelirli mağdur edilmektedir.
Bir zan ve iddia değil de, hayatın gerçeği ve ispatlı olduğu için kendi maaşım üzerinden örnek vereceğim. 2006 yılında tavan prim üzerinden emekli olduğumda, emekli vekil maaşı benim maaşımdan 2 bin lira daha fazlaydı. Şu anda bu 2 bin liralık fark 113 bin lira olmuş. 2 yıl önce en düşük emekli maaşına yapılan ek 8000 liranın emekliye verilmemesiyle, o tarihte 400 lira daha fazla aldığım en düşük memur maaşından şu anda 15. 000 lira daha az alıyorum. Memur arkadaşlarımıza fazla verildiğini veya maaşlarının yeterli olduğunu söylemiyorum, ancak emeklinin çok daha fazla mağdur edildiğini göstermeye çalışıyorum. Şu anda birçok emeklinin maaşı normal bir kirayı karşılamamaktadır. Son birkaç yıl içinde en temel gıda maddeleri 10-20 kat artarken, emekli maaşı ancak 2-3 kat artmış. Daha önce 900 gramı 5 lira olan buğday ekmeğinin, şu an 600 gramı 75 lira ama benim maaşım ancak 3 kat olabilmiş. Kiralar, yağlar 10 kat artmış ama bizim maaşlar 3 kat artmış…
Özellikle 8000 liramızı yemekle emekliye öyle bir darbe vuruldu ki, isteseniz de kısa sürede eski haline getiremezsiniz. Bizler bize yapılan haksızlıkların telefi edilmesini beklerken, sürekli mağdur ediyorsunuz. Allah rızası için eşitlik ve adalete aykırı, mağduriyetleri artıran bu yüzdelik zamlardan vazgeçin. İnsanız, nefis ve ihtiyaç olarak aramızda bir fark yok. Yüksek maaş alanlara 30-40 bin lira verirken; emekliye, asgari ücretliye 2-3 bin lira vermek haksızlıktır, zulümdür. Ve yüzdelik zamlarla maaşlar arasındaki fark sürekli artmaktadır.
Cumhurbaşkanının etrafında bulunanlar, her şeyi güllük- gülistanlık göstermesinler. Her haykırışı ve hak talebini ‘muhaliflikle’ suçlamasınlar. Empati yapın. Size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayın ve yapılmasına göz yummayın. Sizler sorumluluk makamındasınız. Sebep olmadığınız adaletsizlikleri de, düzeltmekle sorumlusunuz. Yoksa vebaline ortak olursunuz. Ve bizler tüm haksızlıklarının hesabının sorulacağına inandığımız İlahi bir mahkemenin olduğuna inanıyoruz.
Sürekli mağdur ettiğiniz emekliyi bu yılbaşı da mağdur etmeyin. Çocuklarınız bile aralarında adil paylaşım yapmamanızı kabul etmezler. Sizler maaşlarınızı en üst limite çıkarmaya çalışırken, emekli ve asgari ücretlinin az maaşından kısmayın…
ADALET, ADALET, ADALET…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.