22 aydır Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik insanlık tarihinin en vahşi ve alçakça soykırım savaşı tüm şiddetiyle artarak devam ediyor.

Ne zaman dünya kamuoyunda bir uyanış ve yükselen bir tepki oluşursa; hemen soykırım destekçisi ABD devreye girerek, yakında Gazze’de ateşkes olacağını ve tarafların anlaştığı şeklinde açıklama yaparak insanlık vicdanının tepkilerini düşürmeye çalışıyor. Dün Biden döneminde de böyleydi şimdi Trump döneminde de böyle.

Bir taraftan ateşkesten bahsedilirken diğer taraftan soykırım suçlusu siyonist terör rejimine en ağır silah ve teçhizat yardımı yaparak daha büyük katliamlar yapmasını sağlıyorlar. Önceki hafta da bu oyun oynandı ve Trump, terör rejiminin ateşkesi kabul ettiğini açıklamıştı. Bütün dünya Trump’ın bu açıklaması sonrası umutlandı ve geçen hafta baş terörist ve soykırım suçlusu Netanyahu’nun ABD ziyareti’ne odaklandı. Ancak 3 defa görüşen soykırım suçlularının görüşmelerinden olumlu bir sonuç çıkmadı. Zaten çıkmasını da beklemiyorduk. Katliamı yapan ve destekleyenlerden insanlık adına ne hayır beklenebilir ki?

Baş katilin Beyaz Saray görüşmeleri ve sonrasında ateşkes oyunu ve yeni şartları bir yana sivillere yönelik katliamları daha da arttı. Her gün, her saat sivillere vahşi batının verdiği yeni kitle imha silahları ve ağır bombalarla daha büyük katliamlar gerçekleştirdi ve bu katliamlarına devam ediyor.

Katliamlar dışında ağır abluka nedeniyle on binlerce sivil açlık ve açlıktan kaynaklı ölümlerle ve hastalıklarla mücadele ediyor. Açık bir kabristana dönen Gazze Şeridi’nde artık ölüleri defnedecek toprak bulunamıyor, fakat ölü ümmet ve insanlık uyumaya devam ediyor.

Bu arada 11 Temmuz 1995’te 8 binden fazla Boşnak’ın katledildiği Srebrenitsa Soykırımı’nın 30. yıl dönümünde anma törenleri düzenlendi. Törene video mesaj gönderen NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, yaşananları asla unutmayacaklarını kaydetti. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos ise “Srebrenitsa, Avrupa'nın en derin yaralarından biri” diye konuştu. Dünyayı bu timsah gözyaşlarıyla aldatan batılı emperyalistler, dün Bosna’da soykırım olurken kıllarını kıpırdatmadıkları gibi bugün de Gazze’de aynı oyunu oynuyor. Dün Sırpları destekleyenler bugün siyonist vahşileri destekliyor.

Kudüs İttifakı!

Ülkemizde uzun süredir gündemi meşgul eden “Terörsüz Türkiye süreci” PKK’nın Süleymaniye’de temsili olarak 30 kişinin silahlarını yakması ile yeni bir evreye geçti. Bir sonraki gün de gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı konuşmaya çevrildi. AK Parti sözcüleri konuşmanın tarihi bir konuşma olacağını açıklamasıyla beklenti oldukça yükseldi. Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada önemli konulara değinip, önemli mesajlar verdi vermesine lakin abartıldığı kadar tarihi bir konuşma olduğu kanaatinde değilim.

Konuşmasında Türkler, Kürtler ve Arapların tarihi birlikteliğine değinen Erdoğan, 1984 yılından beri yaşanan sürece ve devletin zamanında yaptığı yanlış uygulamalara dikkat çekti.

Erdoğan örgütün silah bırakmasıyla ilgili olarak, “Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, Kurtuluş Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor” dedi.

Erdoğan’ın, AK Parti, MHP ve DEM heyetiyle birlikte bu süreci yürüteceklerini söylemesi dikkat çeken bir açıklama olarak kayda geçti. 47 yıllık serüvenin ve 41 yıllık “terör” parantezinin kapandığını söyleyen Erdoğan, sürecin Irak ve Suriye’deki Kürtlere de faydası olacağını belirtti.

Sürecin Aksa’yı kurtaracak gerçek bir “Kudüs İttifakı”na dönüşmesini ve hayırlara vesile olmasını dilerken, önceki süreçlerde yapılan hataların tekrar edilmemesini, bütün Kürtlerin taleplerinin dikkate alınmasını ve Kürtlerin iradesinin örgüte endekslenmemesini diliyoruz.

Selam ve dua ile…