7 Haziran seçimleri öncesinde ABD seyahatine çıkan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş artan oy oranları sonrası ABD’ye  icazet almaya gitmişti.

            ABD seyahati sonrası kurgulu saat gibi “Seni Başkan yaptırmayacağız” deyip onca gayret, iş ve emeği boca etti. Peki, neden bu çıkış?

            Halkın “Yeter artık bitsin bu kan ve gözyaşı” istek ve arzularını görmemezlikten gelip ABD ve Dış Ülkelerin program ve menfaatlerine uygun hareket eden Demirtaş, neden böyle yaptı?

            Demirtaş tüm realiteleri gözardı edip Gücün ve Sömürünün arkasına sığınarak başarı elde edeceğini zannetti.

            Oysa iyi-kötü bir çıkış yakalamıştı. Ancak Emperyalist Devletler ve Emperyalist olmaya aday ülkeler barışı ve huzuru Türkiye’ye çok görüyorlardı.

            Ortadoğu üzerine oynanan oyunlar ve tezgahlar gereği Türkiye’de; barış, istikrar ve huzur olmamalı idi.

            Emellerine ulaşmak isteyen; ABD, İngiltere, İsrail, Almanya ve hatta İran bir şekilde “Çözüm Süreci”ni engellemeli idiler. Zira güçlü olmak için Türkiye’nin güçsüzleştirilmesi gerekiyordu.

            Evet, bir yerlere dayanırsan, çözümü Emperyalist Ülkelerde görürsen eninde sonunda bu yol çıkmaza çıkacaktır.

            Çözümü içerde aramasan, insanları çukurlara ve hendeklere teslim edersen, insanları kendi memleketlerinde ve evlerinde mülteci yaparsan olacağı budur.

            O zaman  insanlar da sana bağladıkları umudu sona erdirir. İnsanların acısını ve derdini paylaşmasan, gün gelir insanlarda seninle ilgilenmez.

            Sağduyu ile hareket edip insanların evlerinden, barklarından olmaması ve ölmemesi, yaralanmaması için gayret etmesen halk da sana sırtını döner.

            İnsanları sokağa çekip birbirlerine kırdırtmak çözüm müdür? Sırf ABD istedi diye “Seni Başkan yaptırmayacağız” demekle neyi amaçladın?

            Reel olanı görmedin, halkın faydasına olanı seçmedin ve en önemlisi halk yerine sırtını silaha ve baskıya dayadın.

            Oysa gerçek Lider; halkın zarar görmemesi, huzur ve barışın temini için bırakın siyasi geleceklerini canlarını bile hiçe sayan  kişidir.

            Şunu unutmamak lazım ne ABD, ne Almanya, ne Fransa ne de başka bir Ülke Türkiye içinde yaşayan halkın huzurunu ister.

            HDP 7 Haziran çıkışını çok kolay bir şekilde harcadı. Türkiyelileşme sözleri sadece “lafı güzaf” olarak kaldı.

            Laf çok olup icraat olmayınca inandırıcılık da doğal olarak kalmıyor.