İhsan Pınar

İhsan Pınar

Hepimiz İçin Hayırlı Olsun…

Hepimiz İçin Hayırlı Olsun…

Bu yazıyı seçimden iki gün önce Cuma günü yazıyorum. Her ne kadar taraflar kazanacaklarından emin görünseler de, her ihtimale açık bir seçim. Ve kim kazanırsa kazansın, şimdiden tüm insanlarımız için hayırlı olmasını diliyoruz…

        Hizmet ve proje yarışından ziyade, kara propaganda ve kötüleme yarışına girildiği için eleştirilerimizi seçim sonrasına bırakmıştık. Seçimi kazanan ve iktidar olanlar, bundan sonra talep ve eleştirilerimizi daha sık dile getireceğimizi bilmelidirler. İktidarın değişmesi halinde, belki toparlanabilmeleri için istek ve eleştirilerimiz için makul bir sure tanıyabiliriz. Ama mevcut iktidarın devamı halinde, elindeki güç ve tecrübeyle biran önce sorunların çözümüne odaklanmalıdır. İyi niyet göstererek, Erdoğan’ın hala da yakın çevresindeki birileri tarafından yanlış bilgilendirildiğini ve yanlış yönlendirildiğine inanıyoruz. Evet, herkesten şüphe etmek iyi değil, bazen bu, rakiplerin istek ve hilesi de olabiliyor. Ama ciddi bir yoklamanın da faydası olur sanırım.

        CHP iktidarı devirmek için vaatlerde bulunduğu, “ortak akıl, ortak yönetim, uzlaşı ve toplumsal barış” sözlerine sadık kalmalıdır. CHP, din karşıtlığıyla anılmasına sebep olan icraat ve söylemlerden uzak durmalı; bu cehaleti gösteren kindar yandaşlarını da mutlaka teşhir ve tecrit etmelidir. Gerek iktidar, gerekse muhalefetin seçim sürecinde bulundukları vaatlerin takipçisi olacağız. Kim de iktidara gelse, halkın beklentisi olan şu sorunlara acil çözümler üretmelidir.

        Öncelikle sebep oldukları ayrışma ve kamplaşmayı sona erdirmek için insanlarımız arasında diyalog, uzlaşı ve ortak yaşam bilincini sağlamaya çalışmalıdırlar. Seçimi kazananlar kaybedenlere sıcak mesajlar vererek, ülke yönetiminde her türlü müspet öneri ve desteklerine açık olduklarını bildirmelidirler. Ayrı partileri desteklemek, bizi ayrıştırmamalı ve birbirimizden uzaklaştırmamalıdır. İnsanlığımız, bütün parti ve ideolojilerden daha üstün olduğu sıklıkla vurgulanmalıdır. Partizanlık ve ayrışmanın olduğu yerde, barış ve huzur olmaz.

        Bu zamların önüne geçilmeli. Kontrolsüz ve keyfi yapılan zamlar, dere ve denizlere dökülen taze sebze ve meyvelerin mutlaka hesabı sorulmalı ve caydırıcı cezalar verilmelidir.

       Belediyeler dâhil Kamu kuruluşlarındaki israf ve adam kayırma sonlandırılmalıdır. Kamu harcamaları mutlak kontrol altına alınmalı, denetlenmeli ve ihmal edenler fazlasıyla cezalandırılmalıdır.

        Adaletsizliğin, kavgaların ve huzursuzluğun sebebi olan partizanlık yapılmamalı, halka adalet ve merhametle yaklaşılmalıdır. Bütün insanlardan vergi aldığınız gibi, bütün insanlara hizmet etmelisiniz.  Bir parti ve ideolojinin idarecisi değil, ülkede yaşayan ve sizi eleştirenlere de hizmetle mükellefsiniz.

        Başta vekil sayısı, yüksek maaşları ve hazineye büyük yük getiren masraf ve imtiyazlarından başlayarak, devleti bu lüzumsuz yük ve israftan kurtarmalısınız. Vekil, devletin sahibi ve dokunulmaz değil de, halkın ücretli çalışanı olduğu bilincini egemen kılmalısınız. 

        Ülkenin inşasında ve hepinizin yetişmesinde emeği olan emekliler; maalesef bir yük olarak ölüme terk edilmiş durumdadırlar. Yüksek prim üzerinde emekli olduğunda makul bir maaş alan emekli, ihmal edildiği için birkaç sene sonra maaşı da kendisi gibi yetersiz kalıyor.

        Kim seçilirse seçilsin, bir parti ve örgütün istek ve pazarlığına bırakmadan; toplumsal barış ve huzurumuz için, Allah’ın emri olan Adalet ve kardeşlik hukuku gereğince Kürtçenin eğitim ve Resmi dil olması için gerekli çalışmayı başlatmalıdır.

        Eşit haklara sahip, Adalet ve Barış içinde kardeş olduğumuz zaman, ancak o zaman hep birlikte kazanır ve mutlu oluruz. MUTLU YARINLAR DİLEĞİYLE…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan Pınar Arşivi