İstanbul Notlarım!
Daha önce sık sık gittiğim İstanbul’a, 2017’de geçirdiğim kazadan sonra gitmemiştim. Bu gidişimde gördüklerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Öncelikle yoğun trafiği, zamanın çoğunun yollarda geçmesi, mesafe ve iş yoğunluğunun soğuttuğu sosyal bağlar, nem ve kirli ter… Sıcağına rağmen Memleketimizi bize daha çok sevdiriyor.
Yenibosna’da gittiğim caminin bahçesi her zamankinden daha temiz ve bakımlıydı. Lavaboya gittiğimde WC’NİN ücretsiz ve tertemiz olduğunu gördüm. Her yerde sabun, tuvalet kâğıdı ve peçete var, Şadırvanlar tertemiz. Bahçelievler Belediyesi kendi sınırları içindeki bütün camilerde WC ve Şadırvanların temizliğini ve bakımını üstlenmiş. Çok hoşuma gitti. Bizim burada camilerdeki WC ücretleri ve temizliği için yapılan tartışmalara sizler de şahit olmuşsunuz. Sadece bu da değil, parklar da tertemiz. Belediyelere ait kafetaryalar açılmış ve piyasada 5 – 7,5 liraya satılan çaylar, burada vatandaşa 1 liradan satılmaktadır. Her ne kadar Meclis lokantasında olan etli, yağlı yemekler olmasa da, olanlar vatandaşa daha ucuz verilmektedir. Emekli bile ailesiyle birlikte park kafeteryalarında ailece keyif yapabiliyor. Birbirlerine bir şeyler ikram edebiliyorlar. Anneler oturdukları masalarda çocuklarına ortak pizza yedirebiliyor. Oysa çok daha pahalı ve göz önünde olan kalabalık lokantalarda bunu yapamaz. Takdir etmek için belediye Başkanı ile görüşmek istedim, kendisi yoktu. Görüştüğüm Başkan yardımcısı Ayhan Kalkan Bey, Park ve cami gibi 88 okulun da WC bakımını üstlendiklerini söyledi. Evde bakım hizmeti ise ayrı bir güzellikti. Yaşlı, hasta ve engellilere banyo, tıraş gibi evde bakım hizmeti takdire şayandı. Diğer belediyelerde de olan ve istismara açık nakdi yardım gibi birçok hizmetten bahsetti. İster istemez bizim Belediyeler ve bizim için siyaset yaptıklarını iddia eden parti ve siyasilerimiz aklıma geldi. Keşke onlar da ideolojik takıntı ve karşıtlık yerine, halka hizmeti önceleselerdi.
Yolunuz düşerse Fatihteki Fatih, Süleymaniye, Sultanahmet, Yeni Cami WC’leri ücretsizdir. Ancak Süleymaniye ve Yeni Camide paralı olan da var ve uyanık arkadaş işaret levhalarıyla sizleri kendisine yönlendirmektedir.
Daha önce İBB en büyük harcamalarının reklama ayrıldığını duymuş, okumuştum. Gerçekten de her yerde yapılan! Hizmetlerin reklam panoları görülüyordu. Hâlbuki yapıldığı iddia edilen hizmetler yapılmış olsaydı, ulaşım başta olmak üzere birçok sorunun çözülmüş olması gerekirdi. Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Ekrem başkanın açılışını yaptığı ve faal olduğunu iddia ettiği metro istasyonunda kamera görüntüleriyle, faal istasyon olarak sunulan yerin sürülmemiş arazi olduğunu gösteriyordu. Reklamlara ve Laf ebeliğine kanan bizlerde, nerdeyse bay Ekrem’i büyük Başkan yapacaktık.
Son dönemlerde kiralar en büyük sorun haline gelmiş durumda ama büyük şehirlerde daha zor. Fırsatçı bazı ev sahipleri, zengin ve politikacılardan çok daha acımazsız. Piyasaya göre biraz daha düşük kira isteyen ev sahibini de, birkaç kuruş daha fazla kazanmak isteyen açgözlü emlakçılar tahrik ediyor. Evini on bine kiraya vermeye razı olan tanıdığıma, emlakçının “Abe 15 bin liradan aşağısına vermeyiz” dediğine şahit oldum. Kiracı bir arkadaş üç ay önce 6 bin liraya çıkarılan evi için, şimdi emlakçı 20 bin lira istiyor. Başka bir arkadaş kirasını ödediği ev sahibi, hiç uzatmadan “haberin olsun evden çıkıyorsun” dedi. Binada bulunan 12 dairenin sahibi emekli bir öğret-men imiş. Arkadaş “Ne istesen kiranı ödüyoruz, evine iyi bakıyoruz…” ne dediyse, öğretmen efendi “hayır 5 yılınız doldu, çıkacaksınız. Yeni kiracıya çok daha fazlasına kiraya veririm” diyordu. Ev sahibi olan arkadaş da, kendi kiracısının tanıdıklarının kendisine gelip, evi kendilerine vermesi için çok daha fazla kira teklifinde bulunduklarını söylüyordu.
Evet, hep başkalarını problemlerin müsebbibi gösterir, suçlarız. Ama aslında yok birbirimizden farkımız. Eline fırsat geçen, diğerlerine haksızlık yapabiliyor. Allah ıslah etsin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.