Mehmet Cemil EREZ

Mehmet Cemil EREZ

Labirent!

Labirent!

Çoğumuzun hemen aklına geldiği gibi, içinden çıkılması güç bir yapının dizayn edilmesi, varış noktası gizlenmiş, hedefe ulaşılması zorlaştırılmış ancak hesaplamalarda ve çizgisinde sebat edenlerin bitirebildiği bir yapı, labirent.

 

           Gelin hayatımızla, labirent arasında nasıl bir bağ var onu irdelemeye çalışalım. Labirentte bir başlangıç, birde sonuç bölümü vardır, hayatımızda doğumun başlangıç ve ölümün bitişi temsil etmesi, bu temsiliyle zorlu bir yolculuğa başlayacağımızın işaretlerini vermekte, her dönemeçte önümüze çıkan engeller bir sonra ki dönemeci hemen unutturmaktadır.

 

             Birde bizim labirentin sonuna eklediğimiz hedeflerimiz bulunmaktadır, bu hedefler bizim için bir sonuç olarak görülmekte, bu hedefler bir meslekte zirve olmak, maddi olarak iyi bir birikim sağlamak, sevdiğine kavuşmak gibi bu hedefleri çoğaltabiliriz. Her canlının hedeflediği ayrı bir sevdası vardır. Fakat hedefe ulaştığımızda, asıl hedefin sonuca yerleştirdiklerimizin istenenin olmadığını anlarız. Çekilen çile, harcanan enerji beyhude olmuş labirenttin sonucuna ulaşmış olsak bile asıl hedefin bu olmadığını anlamamız az bir süre geçtikten sonra kendini belli etmiş olacak. Gelin bunu biraz tebessüm ettirecek bir deneyle detaylandıralım…

 

              Deney yapılır: Deneyde hayvanların hazırlanan karışık bir labirentte sonuca ulaşmalarında ki tepkileri ölçülecektir. Araştırma başlar bir gün iki gün derken günler geçtikçe geçer, fakat deneklerle her hangi bir sonuç alınamaz. En sonunda bir şeylerin eksik olduğu; araştırmalar sonucunda hedefe ulaştıracak yiyeceğin konulmadığı anlaşılır. Burada hayvanlardan yapılması beklenen şeylerin, insanlar tarafından beyhude bırakılmasına güler misiniz bilmem ama hayatta böyle bir ikilem vardır. Hedefsiz yola çıkmanın verdiği eziyet ile hedefe kavuşurken hedefi boş bulamamaya güzel bir misalidir.

 

          Bir de labirentte geçilen yol ile geçilecek yol arasında da güzel bir bağlantı vardır. Eğer ki; labirentte geçilen yolu iyi analiz edilmezse, hep geldiği yolda dönüp dolaşır bir adım bile ilerlenmez. Bu yaşadığımız hayat içinde böyle değil midir? Sürekli geçmişiyle uğraşanlar bir türlü geleceklerini yaşayamazlar. Hep geçmişe takılıp kalırlar; hem kendilerini hem de etrafındakileri rahatsızlandırırlar. Ne hayatlarından bir tat alırlar, ne de hayatta tat bırakırlar.

 

            Rabbim hedefi kendi rızasını kazanmak isteyen kullar zümresinden eylesin. 

                                                                                                       Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Cemil EREZ Arşivi