Bir dönemin fırtına gibi esenleri maalesef şu anda meltem gibi esemiyorlar. Çünkü Modernizm tarafından teker teker yutulup gittiler.

            Şu anda esmeye ve gürlemeye çalışsalar da bir ehemmiyetleri yoktur. Herhangi bir ciddiyetleri ve inandırıcılıkları kalmadı.

            Bir dönemde teori olarak savundukları idealler Modernizmle muhatap oluncaya kadardı. Modernizm onları, sıcağın buzu erittiği gibi eritti.

            Modernizm veya Modernizmin alt dalı Kapitalizm onları para ile tanıştırdı. “Paranın yüzü sıcaktır” deyip paranın kulu ve kölesi oldular.

            Bir dönem kerih gördükleri Para için yapmadıkları şey kalmadı. Para kazandıkça ideallerinden vazgeçtiler.

            İdeallerinden vazgeçtikçe paraya daha fazla bağlanmaya başladılar. Dürüstlük, doğruluk gibi kelimeleri pratiklerinden çıkardılar.

            “Minareyi çalan kılıfını uydurur” sözü gereği yaptıklarına kılıf bulmaya; haksızlıklarına, dolandırmalarına kılıf bulup yaptıklarını meşru görmeye, göstermeye başladılar.

            Laf Mücahitlerinden icraat Müteahhitleri çıkmıştı. Lafta mücahit kesilenler icraata gelince “İşini bilen” birer Müteahhit olmuşlardı.

            Hak, hukuk tanımayan sadece kazanmaya endeksli Müteahhitler artık zenginlerdi. Altlarında son model araçlar, lüks evler, lüks eşyalar ile farklı bir sınıfa terfi etmişlerdi.

            Peki, duygularını ve ruhlarını nasıl tatmin edeceklerdi? Dernekler, Sosyal oluşumlar, Bir iki demeç, Sosyal medyada bol bol söz ve lakırdı onları tatmin etmeye yeter de artardı.

            Artık sosyal medya mücahidi olmuşlardı. Herhangi bir fedakârlık gerektirmeyen; infak, fedakârlık, acı ve sızı hissettirmeyen laflar, sözler eski Mücahit yeni Müteahhidimize yeter de artardı.

            Modernizmin herkes için bir önerisi ve yolu vardı. Herkesi bulunduğu yerde çözüyor ve eritiyordu. Kimine de makamlar teklif ediyordu.

 Modernizmin teklifi değil, eski Mücahidimizin makam cazibesine kapılması idi olay. Makam için ne kapılar aşındıracak, nelere katlanacaktı. Kişiliğinin, düşüncelerinin erozyona uğradığının farkına bile varmıyordu ya da varmak istemiyordu.

Mücahit dedik ya eski mücahid, sağına soluna bakmamayı, harama uçkur çözmemeyi ideal ve hedef haline getiren zatı muhterem.

Kadın imtihanına da pek fena yakalandı. Geçmişin acısını çıkarırcasına; kimi sekreteri ile gönül ilişkisine girdi, kimi iş arkadaşı ile flört etmeye başladı.

Yavaş yavaş erimeye başladılar. Kimi hanımını boşayıp sevgili edindiğini eş olarak aldı. Ya da hanımını boşamayıp sevgili olarak kalmaya devam etti.