Yanlış hatırlamıyorsam Ali Şeriati’nin, “Eğer mücadelemiz ABD ve diğer emperyalistlerin zararına oluyorsa, bizi, Komünistlikle, gericilikle… Suçlarlar. Eğer mücadelemiz SSCB (sosyalist blokun) zararına ise, bizi; yobazlıkla, işbirlikçilikle, ajanlıkla… Suçlarlar…”

        Ve insanı kula kulluktan, cehaletten, sömürülmekten, haksızlıklardan kurtarıp; yeryüzünde Adaleti, Barışı, Doğru Bilgiyi, Özgürlüğü, Kardeşliği… Sağlamaya çalışan İslami mücadele; İnsanları sömürmek, kendi emelleri için kullanmak isteyen bütün emperyalistlerin, ideolojilerin, zalimlerin, sahte din tüccarlarının aleyhine olduğu için onların bize iftiralarını ve saldırılarını tahmin bile edemezsiniz.

         Ne yazık ki iktidar ve özgür olmayan İslam ve Müslümanlar hakkında, herkes çıkarına göre yorumlar yapmakta ve bir taraflara çekmektedir. Yaşadığı toplum ve sisteme uyan büyük çoğunluk; dinin kaynağı olan Kur’an ve uygulaması olan Resulün yaşamından habersiz, gelenek ve rivayeti ‘Din’ sanmaktadır. Kur’an ve Resule uymayan toplum, yaşadığını ve hesabına geleni ‘din’ sanmaktadır. Dini anlama ve yaşama gayreti içinde olan az sayıdaki Müminleri de, yaşam tarzlarına ve çıkarlarına uymadığı için de bin bir yalan ve iftiralarla karalamaktadırlar.

        Peygamberler dâhil İslam davetçileri, öncelikle “deli, mecnun” şeklinde hafife alınarak ciddiye alınmaları önlenmek istenmiş. Ancak sesleri yükseldikçe ve taraftar buldukça; tehdit, hapis, tecrit, sürgün ve nihayetinde hayatlarına kast edilmiş. Musa, İsa ve peygamberimizin hayatında bunları çok açık görebiliyoruz.

        Kendi çapında İslami anlayan, yaşayan ve tebliğ etmeye çalışan Ramazan hocada bunu görüyoruz. Tüm tağutları, batıl ideoloji ve örgütleri, din tüccarlığını ret ederek; mütevazı ve zahit yaşamı, samimi duruşu ve tebliği, insanlar üzerinde başka hesapları olanları rahatsız etti. Ve günümüzün şeytanları, öyle bir oyunla onu şehit ettiler ki, Müslümanlar arasına fitneler sokarak onları birbirlerinin aleyhine çevirdiler. Şeytanlar hissi davranmıyor. Matematiksel hesaplarla bir olayla birkaç menfaat sağlıyorlar. Maksatlarını dolaylı ve hedef saptırarak yapıyorlar. Bizler de saf saf, gösterdikleri hedef ve resimlere göre hemen gaza gelip birbirimize düşüyoruz.

        Sosyal medyada Kolanın faydalarını anlatan bir şarlatan, kendisi ve benzerlerinden çok daha kötüymüş gibi Ramazan hoca aleyhinde salya sümük sallıyor. Sakal ve cübbesinden de utanmadan, Kur’an ve Resulün ahlakına uymayan bir üslup kullanıyor. Alçak katille fotoları olduğu söyleniyor ki fotodaki gerçek katil ise, demek ki senaristler planlarını daha önceden hazırlamışlar. Yok eğer birilerinin iddia ettiği gibi fotodaki katile benzetilerek paylaşılıyorsa, istenilen kirli tezgaha alet olunuyor ve masum bir insanın da günahına giriliyordur.

        Uyanık olmalıyız. Birilerini düşman gösterenler çoğu zaman asıl düşman ve katiller olabilir. Birilerinin yaktığı fitne ateşini daha geniş kesimlere yayarak, vebale ortak olmamalıyız. Sanki Türkiye’de hiçbir kötü ve kötülük yokmuş gibi, kendi kabahatlarını örtmek için sosyal medya üzerinde Ramazan hocayı zehirli dille hedef gösteren şarlatan, mutlaka adli mercilerle sorguya çekilmeli varsa bir suçu ortaya çıkarılmalı. Yok eğer Ramazan hocanın katlinde bir dahli yoksa da, İslam ve Kur’an’a uymayan çirkin üslubundan dolayı, bir daha yapmamak üzere pişman edilmelidir. Müslümanlar ve özellikle sarık ve cübbeyi dini sembol maksadıyla kullananlar; Kur’an’ın emri ve resulün uygulamasıyla “İlmi, ahlaki, yumuşak, hikmetli ve güzel söz kullanmalıdırlar…

        Ramazan hoca belki de içimizden en az günaha bulaşan samimi bir Müslümandı. Samimi bir davetçiydi ve Namaz üzerinde ŞEHİT edildi. Ona sağlığında sahip çıkmadık, çıkamadık. Ama ardından herkesim tarafından takdir ve minnetle yad edildi. Müslümanlık iddiasında bulunanlar ve lanetlenen düşmanları bundan ibret almalıdır.

        Ramazan Kardeş biz sana sahip çıkamadık ama Allah’ın seni en güzel nimetlerle ödüllendireceğinden şüphemiz yok. Sen bu yalan dünya ve yalan insanlardan kurtuldun, bizim ise dünya esaretimiz devam ediyor. Rica etsek, bize de dua eder misin?