Sizin başka işiniz, göreviniz yok mu?
İnsanın öncelikli görevi kendini ve Rabbini tanıması olmalıdır. Kendini bilen, akıl ve vicdanıyla Rabbini de arar ve bulur.
Rabbimiz, hayatı kullanma kılavuzu olarak bize gönderdiği Kur’an’da “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” buyurmaktadır. (Zariyat – 56)
Yani bir kul gibi Allah'ın emrine itaat etmemiz isteniyor. Ve Allah’ın bizden istediği her şey bizim yararımızadır. Allah’ın yapmamızı istediği bütün emir ve ibadetlerin, bireysel ve toplumsal yararları vardır. İnsan bu emirlere uydukça tabiattaki denge ve uyumu devam ettirmiş olur.
Allah, bize mesajlarını gönderdiği Kur’an’a tabi olmamızı istiyor. Bu Kur’an’ı bize bildiren ve bunu hayatına uygulayarak güzel bir örnek olan peygambere uymamızı emrediyor. Bize verdiği akıl ve vicdanlarımızı çalıştırmamızı istiyor. Bunların bildirdiği emri olarak: Adil ve doğru olmamızı; kardeş ve ümmet olmamızı; fakir ve mazlumlara yardımcı olmamızı; temiz ve güzel bir ahlaka sahip olmamızı istiyor.
İmandan sonra insanın öncelikli görevi, peygamber gibi Kur’an’ı yaşamak olmalıdır. Kur’an’ı yaşayan biri, Kur’an ahlakıyla çevresine örnek olmalıdır. Yaşamıyla, adaletiyle, doğruluğuyla, ahlakıyla insanları Allah’a davet etmelidir. Kur’an şöyle buyurmaktadır: “Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah'a inanırsınız.”( Al-i İmran -110) “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (Al-i İmran – 104)
Bu ayetlerin gereği olarak Müslüman, iyiliği yaşayacak ve iyiliğe davet edecektir. İnsanın bütün gayesi Allah’ın rızasını kazanmak ve ak bir yüzle Allah’a ulaşmaktır. Allah’ın emirlerinin amacı da, insanı en doğru şekilde yaşatmaktır. Gerisi sadece bu amaçlara hizmet eden araçlardır.
Ama maalesef amaç ve aracı karıştıran bazı kardeşlerimiz, yanlış mukayeselerle yanlış sonuçlar çıkarmaktadırlar. Aracı amaç sananlar yanıldığı gibi, buna tepki olarak aracı yakanlar da amaca hizmet eden iyiliğin yollarını tıkamaktadırlar.
İçinde bulunduğumuz hafta “Kutlu Doğum” haftası olarak kutlanmaktadır. Bakıyorum da bilgiçlik taslayan birileri, kötülüğe göstermedikleri tepkiyi bu kutlamalara göstermektedirler. Kötülükler her tarafımızı sarmış evlerimizin içine kadar taşmışken, bu kötülüklere gösterilmeyen tepkiler Müslümanlar arasındaki bazı icraatlara gösterilmektedir. Dün laikçilik adına Müslümanın inancına, örtüsüne, namaz ve peygamberin sünnetine karşı çıkılırken; başarılı olmayacaklar ki, bugün Müslüman görünümlü çocuklarımızla ve Kur’an adına değerlerimizi itibarsızlaştırmaya çalışmaktadırlar.
Birileri ‘Dinin tek kaynağı Kur’an’dır’ diyerek: Allah’ın bize örnek gösterdiği ve uymamızı emrettiği, yaşayan Kur’an olan peygamberden/sünnetinden bizi koparmaya çalışıyor. Peygamberin hadis ve sünnetine uydurmalar karıştığı ve hepsi zan olduğu için uyulmaması gerektiğini iddia ediyorlar. Aynı gerekçelerle kıldığımız şekliyle bir namazı olmadığını, namazın ‘zikir, dua, yardımlaşma, ritüel’ olduğunu söyleyenler var. ‘Kur’an’da tesettür ve başörtüsü yok’ diyenler var. Tesettür, misvak ve sakala kafayı takanlar var. Dünyadaki bütün kötülükleri düzeltmiş! İslam’a hizmet ve daveti bırakmış, Kandil ve peygamberin doğumunun kutlanmasına aşırı şekilde bozulanlar ve tepki gösterenler var. İşin ilginci; yılbaşı, sevgililer günü gibi batıya ait günlerin kutlanmasının hiçbir mahzuru (ki nasıl kutlandıkları malum) yok diyenler, mevlit ve kandillerin kutlanmasına aşırı bir tepki gösteriyorlar. Doğum partileri düzenleyenler, mevlit dolayısıyla kutlama-etkinlik düzenlenmesine tepki gösteriyorlar. Müslümanların bu günleri İslam’a davet ve hizmet için vesile kıldıklarından gafil bu insanlar, yaptıklarıyla hayra ve hizmete mani oluyorlar.
Allah aşkına siz ne yapmaya çalışıyorsunuz, sizin başka bir göreviniz yok mu? Namaz ve Kur’an’dan uzak yaşayan insanı hakka davet edeceğine; insanları hakikate davete vesile olabilecek kutlama ve etkinliklere katılmaktan vazgeçirmeye çalışmak neye hizmet olabilir? Bu geceler vesilesiyle kendine çeki düzen veren, bu gecelerde Kur’an dinleyen, bu gece münasebetiyle fakir fukaraya yardımda bulunan insanların sayısı hiç de az değil. Bu gecelerin kutlanmasına karşı çıkarak, bu vesileyle yapılan hayır ve hizmetlere mani olmaya çalışarak ne kadar yanlış yaptığınız bilemeyecek kadar gafil misiniz? “Kur’an’da yok; Peygamber kutlamamıştı” dediğiniz bu kutlamalar, ne amaçla yapılıyor? Peygamber ve sahabeler kutlamadılar, çünkü o günün şartlarında İslam’a hizmet ve davet için böyle bir vesileye gerek duymuyorlardı. Peygamberin yapmadığını yapmayacaksanız; peygamber elinizdeki akıllı telefonlarla sabahlara kadar face de veya internet sitelerinde dolaşmıyordu. Ama sizler, bizler peygamberin yapmadığı birçok şeyi yapıyoruz.
Peygamber zamanında televizyon, gazete, sinema yoktu. Şimdi bunları İslam’a hizmet aracı olarak kullanmayalım mı? Bayram ve kandil gibi geceleri, İslam’a hizmet ve davet için; insanlara ulaşma ve yardımlaşma için; Müslümanları bir araya getirip kaynaşmak için çok güzel ve etkili vesilelerdir.
Efendiler! Aklınızı başınıza alın. Siz yanlış görüyor ve yanlış değerlendiriyorsunuz diye doğru olan şey sizin isteğiniz üzerine yanlış olmaz. Bu kutlamalar İslam ve insana hizmet ve davet için çok iyi bir şekilde değerlendirilebilir ve sizin gibi düşünmeyen şuurlu Müslümanlar tarafından hizmet amaçlı değerlendiriliyor. Bu gece ve kutlamalar vesilesiyle insanlara ulaşılıyor; Kur’an mealleri dağıtılıyor, sadece bulunduğum şehirde kapı kapı dolaşılarak on binlerce Kur’an meali dağıtılmıştı; Kur’an okunuyor ve mesajları konuşuluyor; peygamberin hayatı, ahlakı, daveti, adaleti, örnekliği… Anlatılıyor. Fakir fukaranın kapısı çalınarak maddi yardımlarda bulunuluyor. Bu kutlamalar vesilesiyle İman şuuru canlı tutuluyor; Müslümanların bir araya gelip kaynaşmalarına; Ümmet ve kardeşlik bilincinin yayılmasına ve İnananların iman ve moral depolamalarına vesile olabiliyor. Bu hizmetlerden sizi rahatsız eden nedir? Siz yapmıyorsanız, bari bu iyilik ve hizmetlere mani olmayın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.