Her gün bizde olan bir gün de Avrupa’da oldu. Bizde her gün olduğu için biz onları gayet iyi anladık. Onlar bizim acımızı anlayıp paylaşmasalar da, biz onların acılarını çok iyi anladık ve paylaştık.

            Paris’te olunca Dünya ayağa kalktı. Brüksel olunca Dünya titredi. "İkiz kuleler" olunca Dünya sarsıldı. Dünya öyle sarsıldı ki; Irak dağıldı, Afganistan karıştı, Suriye parçalandı.

            Suçlu, suçsuz ayrımı yapılmadan bire on bin insan öldürüldü. Guantanomo'ya götürülerek işkence edildi. El Garib’te garip-gureba oldu.

            Brüksel olayı ise tam bir muamma. Olayı nasıl okumak lazım? Olaya nereden bakmak lazım? Olayın cevaplanmayan ve gölgede kalan kısımları netleşmedi.

            Temmuz 2015’te Türkiye tarafından sınır dışı edilen Brahim El Boukri Hollanda'ya gönderilmiş. Ağustos 2015’te Türkiye’ye giriş yapan El Boukri tekrar sınır dışı edilmiş.

            Sınır dışı edilen El Boukri ile ilgili bilgi Hollanda ve Belçika’ya verilmiş. En az 8 ay boyunca bu bilgiyi alan Belçika istihbarat kontrolünü yapmaması mümkün mü?

            İstihbarat zaafından söz etmek söz konusu mu? İşin içinde Yurtdışı istihbarat örgütlerinin planları mı var?

            Bir defa DAEŞ Uluslararası istihbarat birimleri tarafından oluşturulan taşeron bir örgüttür. Dolayısıyla gerçekleştirdikleri eylemlerde bu ülkelerin istihbarat birimleri tarafından bilinmekte hatta yönlendirilmektedir.

            O halde bu istihbarat birimlerinin Brüksel saldırısını yaptırmakta ki amacı neydi? Bir defa Suriye üzerinde yeni şekillendirilmeler ile ilgisi olabilir.

            DAİŞ terör örgütü her ne kadar taşeron örgütse de El Nusra ve Ahrarur Şam gibi örgütler Suriyeliler tarafından oluşturulan örgütler olup istihbarat birimleri tarafından istenildiği şekilde yönlendirilememektedir.

            Brüksel saldırısı El Nusra ve Ahrarur Şam gibi örgütleri Batı’nın gözünde düşman gibi gösterip Suriye şekillenmesinde DAİŞ ile beraber dışarıda yer alması gerekenler listesine alınmak istenecek.

            Onun yerine Seküler görüntü veren ama gerçekte Marksist-Leninist çizgide olan, PKK’nın uzantısı  PYD’yi öne çıkarmak amaçlanmaktadır.

            Son günlerde İsrail Savunma Bakanının söylemleri gerçekleştirmek istedikleri yönünde ipuçları vermektedir.

            PYD öne çıkarılarak oluşturulmak istenen sözde Özerk gerçekte İsrail bağımlısı federatif yapı ile İsrail kurmak istediği Büyük İsrail Devletine geçiş yapmak istemektedir.

            Her ne kadar DAİŞ’e benzemeseler de El Nusra ve Ahrarur Şam gibi yapılanmalar devre dışı bırakılıp İsrail’in kontrol edebileceği yapılar öne çıkarılmaktadır.