Türkiye’nin Güneyindeki Koridor
Suriye’nin yıllardır iç savaş içinde olması Türkiye’ye maddi ve manevi yük getirdi. Türkiye içinde milyonlarca insanın barınması ekonomi için ağır bir yük oluşturdu.
Avrupa, konu ile ilgili sorumluluğunu yerine getirmemektedir. Türkiye’yi oyalayıcı politikaları, Merkel’in ara sıra ziyaretleri sonuç getirmemektedir.
Somut olarak yükü taşıyan Türkiye için bir hamle yapma gereği ortaya çıkmıştır. Evet, Avrupa, Amerika ve İsrail Suriye’yi karıştırmıştır ancak cefasını Türkiye çekmiştir ve çekmektedir.
O halde bu gidişe bir dur denmelidir. Avrupa’nın; Suriyelileri barındırmaması, vaat ettikleri ekonomik katkılarda bulunmamaları ikiyüzlü olduklarının bir göstergesidir.
Türkiye ekonomik yükün yanı sıra sınırında cereyan eden savaş, kaos ve karışıklıklardan da nasibini almaktadır.
Suriye’den ateşlenen roketlerin Türkiye içine düşmesi maddi ve manevi kayıplara neden olmaktadır. Bunun yanı sıra olayların Türkiye içine sirayet etmesi kabullenilecek bir durum değildir.
Türkiye, en uzun sınırlarını Suriye ile paylaşmaktadır. Türkiye, söz konusu sınırlarında daha fazla istikrarsızlığın oluşmasına tahammül edemez artık.
Türkiye’nin Suriye ile paylaştığı sınırın güvenilir hale getirilmesi ve Türkiye’nin içinde yer alan mültecilerin güvenilir bir alanda yaşaması lazım.
Onun içindir ki, Türkiye içinde yer alan mültecilerin Türkiye’nin güneyinde Suriye ile paylaştığı sınır boyunca derinlemesine güvenilir bir alan oluşturulmalıdır.
Söz konusu alanlarda; yerleşim yerleri, binalar, evler ve yaşam merkezleri oluşturulmalıdır. Bu alanın Esed ve diğer saldırgan unsurlardan korunması sağlanmalıdır.
Elbette burada söz hakkı Türkiye’nindir. Tüm yükü ve cefayı çeken Türkiye’nin bu dizayn ve planı hazırlamasında Avrupa Ülkelerinin ekonomik katkısı olmalıdır.
Avrupa şunu bilmelidir ki, Güvenli koridor oluşturulup Türkiye içindeki mülteciler buraya yerleştirilmezse Türkiye daha fazla bu yükü taşıyamayacaktır.
Türkiye’nin yükü taşımayacak duruma gelmesi en fazla Avrupa’yı etkiler. Almanya’nın Merkel ile ziyaretleri somut adımlarla desteklenmelidir.
Geçiştirme siyaseti ve iki güzel laf ile dönülmesi pratikte bir fayda getirmemektedir. Üstü örtülecek bir durum da kalmamıştır.
Güvenli bölgenin bir an önce oluşturulması, Esed’in gidişi için beraber hareket edilmesi Avrupa’nın da faydasına olacaktır.
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” pratiği fayda getirmeyecek zira yılanın boyunun Avrupa’ya uzanacak uzunlukta olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.