Havanın kararması, karanlığın çökmesiyle bir sessizliğe bürünür dünya. Bir döngü olarak devam ede gelen bir süreç olduğundan, pek fark edemediğimiz bir ayrıntıdır, gecenin karanlık ve soğuk yüzü!

              Bu hal yaşam fonksiyonlarını sürdürdüğümüz, dünya âleminin bir anından. Şimdi bizim ruh halimizde ve yaşamımız da nasıl bir etkisi var ona bakalım. İnsanların gecenin karanlığına neleri giydirdiklerine ve bizim gündüz bunları nasıl da yaşam tarzı olarak aldığımıza dikkat çekmek isterim.

              Gecenin karanlık yüzünde; hesap yapanların gündüzlerimizi nasılda karanlığın soğuk yüzüne çevirdiklerine, dünyada yaşananlara bakıldığında, bu hesapların, gecenin soğuk ve karanlığında hazırlanmış planlar olduklarını görür gibi oluyoruz. Yapılan bu plan ve programlar hep kendi menfaat ve çıkarları için değil mi? İnsanlığın yok olması pahasına, İnanç, ırk, etnik köken fark etmediği gibi kadın, çocuk, yaşlı da fark etmiyor, yeter ki hazırlamış oldukları plan ve programlara insanlar aldansın. Menfaat kanalları kendilerine oluk oluk aksın.

              Şunu unutmamak gerekir ki; gecenin soğuk yüzünde hesap yapanlar, dünya kurulduğundan bu yana hep kaybetmişlerdir ve kaybetmeye mahkûmdur.

              Güzel bir istatistikle bunu daha iyi görmeye çalışalım.  Bir koyun en fazla 4 yıl yaşar ama 2-3 hatta 1 yaşında bile kesilir, küçük bir ilçede ortalama 50-60 koyun kesilir. 

              Köpek ortalama 14-15 yıl yaşar, küçük bir ilçede günde ortalama 2-3 köpek ölür. Bir koyun ortalama yılda bir yavru yavrular, Bir köpek yılda 4-5 yavru yavrular, bu durumda köpeklerin daha çok olması gerekmiyor mu? Neden koyunlar bu kadar çok? Çobanlık yapanlar bilir koyunlar sabah namazı vakti uyanık ve ayaktadırlar. Oysa köpekler uyanık değiller.

              Şimdi neden koyunlar çok? Çünkü sabah namazı vakti melekler gelerek her türlü bereketi dağıtırlar. Malın, dinin, dilin, namusun, bedenin sağlığın, ömrün velhasıl tüm bereketleri... Uyanık ve ayakta olan koyunlar bereketten nasibini alır oysa köpeklerin ekseri çoğunluğu uyumakta ve bereketten nasiplenmemekte. 

              İşte bu gerçeğe binaen, karanlığın köpeklere bile faydası yok ise, karanlığın soğuk yüzünde hesap yapanlara hiç faydası olmayacak. Yapılan bütün hesaplar malum olduğu üzere hep kan ve yok etme politikaları onlara da fayda vermeyecektir.

              Tarih sayfalarında bile, hep kaybedenler olarak görürüz karanlığın hesapçılarını. Belki bir zaman saltanat sürseler bile, ömürleri kısa olmaktadır. İsimleri bile hatırlanmaz, hatırlansa bile geçmişte nasıl bir çirkeflik yaptıklarıyla, lanet okunarak anılırlar.

              Rabbim, karanlığın soğuk yüzünde hesap yapanlardan, insanlığın menfaatine değil de, kendi menfaatleri için, kan ve gözyaşı akıtanların hesaplarını alt üst etsin.

              Selam ve dua ile…